17 Şubat 2024 Cumartesi

GLOCAL FORUM-İHANET VE İŞGALİN STK KILIFI,GLOBAL GENÇLİK PARLAMENTOSUNUN İKİ TÜRK ÜYESİ (İ.MELİH OĞLU) OSMAN GÖKÇEK VE MURAT GENÇ,VATİKAN-MOSSAD ELELE

KRAL ÇIPLAK
"DÜŞMANIM DÜŞMANLIĞINDAN VAZGEÇİNCEYE KADAR BEN DE ONUN AMANSIZ DÜŞMANIYIM" GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK "ŞARTLARI OLMAZDI ZATEN,ŞARTLARI BİZ DİKTE ETTİRİRDİK BÜTÜN DÜNYANIN HÜKÜMDARLARI,MEMURLARIMIZDI BİZİM." MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA

06 Kasım 2007 Salı
GLOCAL FORUM YUTTURMACASI

GLOCAL FORUM – İHANET VE İŞGALİN STK KILIFI
“GLOCAL FORUM, İtalya merkezli uluslararası kuruluştur. GLOCAL FORUM’un Yönetim Kurulu Başkanı, İsrail gizli servisi MOSSAD’ın İkinci Başkanlığı’na kadar yükselen David KIMCHE olup GLOCAL FORUM 5 toplantısından yaklaşık bir yıl önce 6 Ağustos 2005’de Ankara’ya gelmiş ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih GÖKÇEK’le hem toplantı yapmış, hem de GÖKÇEK’in “özel istekleri” üzerine görüşmüştü.

“DAVID KIMCHE İNGİLİZ BEYEFENDİSİ (!)
David KIMCHE, aristokrat, pek çok haham da çıkarmış bir İsviçreli Yahudi ailesinin ferdidir. Ailesi, o doğmandan hemen önce İngiltere’ye yerleşmiştir. KIMCHE, İngiltere’de doğmuştur. Bu nedenle diğer MOSSAD ajanlarından daha ince ve daha itidallidir. Ancak bu ince görünümü ardında, kanla beslenen bir canavar vardır.

MOSSAD’A GİRİŞ
KIMCHE 1946’da Filistin’e gitmiş İsrail devleti kurulduktan sonra şansını İsrail Dışişleri Bakanlığı’nda denemiştir. Ancak, sınavlarda başarılı olamamış, yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadığı anlaşıldığından reddedilmiştir. KIMCHE bir süre Jerusalem Post’ta gece editörlüğü ve “şantaj gazeteciliği” yapmış ardından da, edindiği çevre sayesinde MOSSAD’a girmeyi başarmıştır.

AFRİKA YILLARI
David KIMCHE, 1950’li ve 1960’lı yıllarda Afrika’da görev yapmıştır. Yeni yeni bağımsız devletler oluşup, Afrika darbelerle çalkanırken, kıtada “David SHARON” sahte adıyla görev yapan İsrail dışişleri yetkilisi olarak bütün olup bitenlerde etkin rolü olmuştur. O dönemde Afrika’da görev yapan gazeteciler David SHARON’u belli başlı, ancak dezinformatsiyaya yönelik haber kaynağı olarak tanımlamaktadırlar.
David KIMCHE valizini alıp bir Afrika ülkesinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra orada ya bir iç savaş başlıyor ya da bir darbe gerçekleşiyordu. Afrika’nın ünlü yöneticilerinden İdi AMİN’in arkasında da David KIMCHE (ya da SHARON) uzun süre yer almıştır.

KÜRTLERLE DANS
KIMCHE aynı yıllarda Irak’taki Kürtlerle de teması kurmuş ve özellikle Barzani’nin ve peşmergelerinin eğitiminde görev almış aynı zamanda bu gruba silah da sağlamıştır. KIMCHE bir bakıma, BOP’un temellerini bölgede atan adamdır.
KIMCHE’nin en dikkat çekici yönü İran ve Türkiye’ye olan ilgisidir. Arap olmayan Müslüman Ortadoğu ülkeleriyle sıkı ilişkiler geliştirmesi ise bunun tezahürüdür. KIMCHE 1970’lerde MOSSAD’ın tepesine kadar yükselmiş, ikinci adam olmuştur. MOSSAD’ın başına geçmesine kesin gözüyle bakılırken, ani bir biçimde tasfiye edilmiştir.
Zamanın MOSSAD Başkanı, KIMCHE’yi kendisine bağlı bağımsız bir örgütlenme ve finans yapısı kurmakla ve bunu MOSSAD’ın başına geçmek için kullanmaya kalkışmakla suçlamıştır.

İRANGATE
David KIMCHE’nin sonraki durağı İsrail Dışişleri Bakanlığıdır. KIMCHE, İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarlığı’na getirilmiştir. 1980lerin başındaki bu görevi sırasında İsrail, Lübnan’ı işgal etmiştir ve işgalin önemli aktörlerin birisi de KIMCHE’dir. David KIMCHE 1987’de patlak veren İRANGATE skandalının arkasındaki kişilerden biridir. Amerika, tüm dünyayı İran’a ambargo uygulamaya çağırırken, kendisi, “Lübnan’da rehin tutulan vatandaşlarına karşılık” diyerek İran’a silah satmakta, buradan gelen parayı da Nikaragu’daki Anti-Komünist CONTRA Gerillaları’na aktarmaktadır. Ancak ABD İran’la doğrudan temas halinde değildir; arada İsrail, İsrail adına da David KIMCHE vardı!
KIMCHE, dışişleri bakanlığındaki görevinden ve MOSSAD ikinci başkanlığından sonra boş durmamış ve GLOCAL FORUM’un yönetim kurulu başkanı olmuştur.

GLOCAL FORUM NE YAPAR?

Başında, açıkça İsrail’in en seçkin istihbarat ve diplomasi şahsiyetlerinden birinin bulunduğu GLOCAL FORUM’un alt yapısına da pek çok ajan unsur yerleştirilmiş olsa gerekir. GLOCAL FORUM faaliyet amaçlarını şöyle tarif etmektedir:
“Barış inşa etmek, tarım ve beslenme, bilgi ve iletişim teknolojileri, çocuklar, gençler, spor, sanat faaliyetleri.”
Kuruluş, bu alanlarda politika formüle eden bir düşünce (think-tank) gruplarını da bünyesinde barındırmaktadır. Proje bazlı olarak çalışan GLOCAL FORUM, adından da anlaşılacağı üzere (Global ile Local’in, küresel ile yerelin karışımı: GLOCAL) küresel çapta yerel odaklı çalışmaktadır. Yani GLOBALİZASYON “tümdengelim” ise GLOCALİZASYON “tümevarım”dır. Ancak, aralarındaki en önemli fark, “tümevarım”cıların GLOBALİZASYON’u İSRAİLLEŞTİRMEYE çalışmalarıdır.
GLOCAL FORUM’un yerel odağında, şehir ve şehirlerarası ilişkiler bulunmaktadır; GLOCAL FORUM, sivil toplum örgütlerinin yerel düzeydeki etkinliklerini arttırmayı öngörmektedir.
Kafkasya ve Ortadoğu’nun sivil darbeler ve savaşlarla çalkandığı, Büyük Ortadoğu Projesinin dört koldan, öncelikle de toplumsal düzeyde uygulanmaya koyulduğu bir dönemde, başında sicili epey kabarık bir eski MOSSAD şefinin bulunduğu bir uluslararası kuruluşun HAYIR için çalışacağını düşünmek en basit ifade ile saflık olur.”[1]

GÖKÇEK’İN OĞLU

Başında ünlü MOSSAD ajanı David KIMCHE’nin bulunduğu GLOCAL FORUM ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih GÖKÇEK’in ilişkisi, Ankara’da yapılan büyük toplantıdan ibaret değildir. Melih GÖKÇEK’in oğlu Osman GÖKÇEK’in, GLOCAL FORUM’un kollarından biri olan GLOCAL Gençlik Parlamentosunun iki Türk üyesinden biridir; diğer üye de Murat GENÇ’tir.
Osman GÖKÇEK, Melih GÖKÇEK’in “siyasete hazırladığı” bilinen oğludur. 1983 doğumlu Osman GÖKÇEK, 2006’da Ankara’da kurduğu 3500 üyeli Türkiye Gençlik Federasyonu adlı kulüple gündeme gelmiştir. “Tarihi gençler yazacak” sloganıyla ortaya atılan Osman GÖKÇEK’in örgütçülüğünün arkasında babasının siyasi antrenörlüğü kadar, GLOCAL FORUM’daki tecrübesinin de etkisini ve izlerini aramak anlamlı olur. 3500 üyenin 3499’u para tuzağı ile kapana çekilmiştir. Bu gençlere sunulan nimetler, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın varlığının peşkeş çekilmesinden ve art niyetli “kara para” aktarımından başka bir şey değildir.
Osman GÖKÇEK’in başkanlığını yaptığı “Türkiye Gençlik Federasyonu”, resmi internet sitesindeki açıklamaya göre, gene Osman GÖKÇEK’in kurduğu Keçiören Gençlik Derneği’nin genişlemesiyle şekillenmiştir. Keçiören Gençlik Derneği 2002’de kurulmuştur. Çok ilginç bir tesadüfün eseri olarak, GLOCAL Gençlik Parlamentosu da ilk toplantısını 13 Mayıs 2002’de Roma’da yapmıştır. (İkinci ve üçüncü toplantısını da Roma’da yapan kuruluş, dördüncü toplantısını New York’ta ve beşincisini ise Ankara’da gerçekleştirdi.)
Osman GÖKÇEK’in 2002’de Keçiören’de kurduğu derneğin bugün bir federasyona dönüşmesinde ve Ankara Dikmen vadisinde büyük bir merkez binası ile 3500 üyeye sahip olmasında da, baba Melih GÖKÇEK’in nüfuzu kadar, GLOCAL Gençlik Parlamentosu “tecrübesi”nin de payı olsa gerek.

YIKAMA VE YAĞLAMA FASLI

Konferansın 2006 yılındaki konusu, ‘’medeniyetler buluşması’’ olarak belirlenmişti ve bu işin mühendisleri Türkiye’deki saftiriklere konferansın Türkiye’ye büyük prestij sağlayacağını söylemişlerdi.
GLOCAL yalancıları, GLOCAL FORUM’un merkezinin Roma’da olduğu belirtilerek, FORUM’un, ‘’kendini ademi merkeziyetçi bir bakışla kentten kente barışa adamış, 100’ün üzerinde belediye başkanını ve belediye temsilcilerini bir araya getiren’’ bir organizasyon olduğu söylüyorlar. Ancak, gerçekler ve hedef çok farklı…
GLOCAL FORUM, belediyelerin yanı sıra sivil toplum örgütleri, özel sektör temsilcileri, akademisyenler, sanatçılar, spor liderleri ve yerel vatandaşları da aynı çatı altında toplayarak uluslararası işbirliğine ulaşmaya çalışan, kar amacı gütmeyen bir organizasyon olarak tanıtılıyor. Tanıtımı böyle ama ya stratejisi?
Yönetim Kurulu Başkanlığı MOSSAD ajanı tarafından yapılan GLOCAL FORUM’un yönetim kurulunda da ilginç isimler bulunuyor:
Modern Times Group (MTG) Başkanı ve Genel Müdürü Hans Holger Albrecht, Millicom International Cellular S.A Başkanı ve Genel Müdürü Marc Beuls, Tele2 yönetim kurulu üyesi Jean Luis Constanza, Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Uluslararası Kriz Grubu üyesi Christine Ockrent ve Metro International Genel Müdürü Pele Törnberg en dikkat çekici olanlar.
İsterseniz şimdi de bazı ünlü tezgâhtarların ilişkilerine bir göz atalım:
İsrail SINGER: Dünya Yahudi Kongresi Siyasi Meclis Başkanıdır. [2]
Uri SAVIR: Glocal Forum Başkanı [3]
METRO INTERNATIONAL (METRO GAZETESİ): Dünyanın internet üzerinden yayın yapan en büyük gazetesi. Günde 15 milyon, haftada 33 milyon okuyucusu var. Ayrıca, 17 dilde, 18 ülkede, 81 büyük kentte basılıp özellikle toplu taşıma araçları istasyonlarında ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Metro International ile GLOCAL Forum’un kurucusu da aynı kişidir.[4]
DİYARBAKIR’DA BEDAVA GAZETE DAĞITIYOR
Metro gazetesi, Türkiye’de de Diyarbakır’ı kendisine ilk yayın alanı olarak seçmiş durumda. Metro gazetesi Diyarbakır’da 2 yıldır ücretsiz olarak dağıtılıyor.
TELE2: Avrupa’nın en önde gelen alternatif telefon operatörü. 25 ülkede 29,4 milyon müşterisi var. Telefon, GSM, internet ve kablo tv hizmetleri veriyor.
MIC (Millicom International Cellular S.A): Uluslararası cep telefonu operatör şirketi. Asya, Latin Amerika ve Afrika’da 15 ülkede 16 lisansı var ve tam 332 milyon aboneye sahip!
MTG (Modern Times Group): 30’dan fazla ülkede faaliyet gösteren bir medya grubu. Başlangıçta, Metro gazetesini de (2000 senesine kadar) sahipti. MTG bugün 50’den fazla televizyon kanalı var ve günde ortalama 60 milyon izleyiciye ulaşıyor. MTG’nin televizyonları GLOCAL FORUM faaliyetlerine büyük yer ayırıyor, gerçekleştirdiği organizasyonları naklen yayınlıyor.
GLOCAL FORUM’un küresel ve bölgesel ortaklık içinde olduğu diğer dev şirket ve kurumlardan bazıları:
STARBUCKS (Amerikan Kahvehane Holdingi) [5]
ORACLE [6]
CISCO SYSTEMS [7]
GALLUP
O’MELVENY and MYERS (Avukatlık firması)
ALLIED CAPITAL (New York Borsasına bağlı finans kurulusu)
ALTRIA (Kraft, Philip Morris gibi şirketlerin sahibi)
AMERICAN AIRLINES [8]
ANDREAS : (Agricultural Development Trust of the PERES CENTER FOR PEACE- Şimon Peres Barış Merkezi Tarım Geliştirme Vakfı)
ADVANTA CORPORATION ( İki Amerikan Bankasına sahip bir şirket)
ANGELINI ( Proctor and Gamble’la ortak, hayvan ve insanlar için ilaç üreten bir firma) BIODIVERSITY and ENVIRONMENTAL RESEARCH CENTER (İsrail merkezli Eko-çeşitlilik ve Çevre Araştırma Merkezi)
COMFYWARE (Emekleme çağından itibaren çocuklara hitap eden bilgisayarlı eğlence- eğitim odaklı multimedya ürünleri geliştiren şirket)
CARNEGIE MELLON Üniversitesi (Andrew Carnegie’nin)
JC DECAUX (Paris Borsasına kote dev Fransız reklâm şirketi)
LEVI MONTALCINI Vakfı (Genç kız ve kadınlara yönelik, özellikle Afrika’yı hedefleyen programları olan bir vakıf)
LUKOIL HOLDINGS (Rusya’da petrol, gaz arama, üretim, satışı yapıyor. Dünya petrol rezervlerinin % 1.5’u, dünya petrol üretiminin ise %2.1 ‘ine sahip. Rusya’daki petrol üretiminin %19’u, rafine isinin de %19’unu kontrol ediyor. OLİGARKLAR’ın kontrolunda) [9]
Amerikan MARRIOT Otelleri
PEACEWAVES = BARIS DALGALARI (Faaliyet alanları: okullar, eğitim camiası, belediyeler; konuları: vatandaşlık, hukuk, uluslararası işbirliği, insan hakları, küreselleşme )
ITALYAN KIZIL HAÇI
SANTA CLARA KATOLIK CIZVIT Üniversitesi
TELECOM ITALIA
MICROSOFT [10]
DÜNYA BANKASI
BM HABİTAT
FIFA

VATİKAN-MOSSAD EL ELE

GLOCAL’in bugüne kadar yaptığı dört toplantısına en fazla 35 belediye başkanı katılırken Ankara’daki beşinci toplantıya 45 belediye başkanının katılması dikkate değer bir ayrıntıdır. Katılanlardan biri de Lefkoşa’nın Rum Kesimi’nin Belediye Başkanı Michael ZAMPELAS’dır; yani Türkiye’nin tanımadığı GKRY’nin.(Güney Kıbrıs Rum Yönetimi)
Glocal Forum’un(G.F.) sürekli katılımcıları arasında bir kişi vardır ki üzerinde çokça düşünmek gerekir; Papa’nın sağ kolu Kardinal Walter Kasper; yani Vatikan bütün G.F. toplantılarına en üst düzeyde katılımcı göndermektedir.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Yahudi/Musevilerle ilişkilerinde iki isim oldukça dikkat çekicidir: Biri Avi ALKAŞ, diğeri Bension PİNTO. Peki, Avi ALKAŞ nasıl biridir? İşte kendi ağzından yanıtı:
Hürriyet Pazar ekinde Avi ALKAŞ’la yapılan bir röportaj. “Dindar ve muhafazakâr bir aile çocuğu olarak yetiştirildim. Eşimi aynı cemaatten seçtim. Tercihim, oğullarımın da Yahudi kızlarla evlenmesi. Çünkü birtakım geleneklerin devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Oğlumun nasıl uyuşturucu kullanmasını, homoseksüel olmasını istemiyorsam, bir Müslüman kızla da evlenmesini de istemiyorum. Yahudi olmayan bir anneden doğacak torunlarımın, Yahudilikten kopması gibi bir gerçek ortaya çıkacak. Bu da çok hoşuma gitmiyor.”
Siz bu paragraftan ne anladınız? Yoksa benim de düşündüğüm ve anladığım gibi; ‘oğullarının Müslüman bir kızla evlenmesi ile homoseksüel ve uyuşturucu müptelası olması arasında bir fark yokmuş’, şeklinde mi?
GÖKÇEK’in çok samimi olduğu diğer Yahudi/Musevi ise Türk Musevi Cemaati Başkanı Bension PİNTO’dur.
AKP kanadının Yahudi/Musevilere olan ilgisi sadece Melih GÖKÇEK ile sınırlı değildir. Partinin bu konuda üç önemli kartı vardır; bunlar Ömer ÇELİK, Şaban DİŞLİ ve Egemen BAĞIŞ’tır. RTE’nin ve dolayısıyla AKP’nin M.ABROMOVİTZ ile başlayan iktidar serüveni, bir başka Yahudi/Musevi kuruluşu olan Glocal Forum ile ciddi bir tehdit altındadır. Bu tehdit sadece AKP için geçerli olsa, “Allah müstehakını verdi” der geçerdik; ama ne yazık ki sadece AKP ile sınırlı değil; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Milleti, Türk Vatanı, dünya Türkleri ve hatta bütün insanlık âlemi için de geçerlidir.

ANKARA BİLDİRGESİ Mİ, TÜRKİYE’NİN İŞGALİ,
TÜRKLERİN İŞGALLERE ORTAK EDİLME BELGESİ Mİ?

Ankara’da 5incisi yapılan Glocal FORUM’un sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Bu sonuç bildirgesi yayınlanırken katılımcıları hemen hepsinin özellikle de İ.Melih GÖKÇEK’in “ağzı kulaklarında fiyonk” vaziyetteydi. Ne de olsa efendiye bir de “yılın barış adamı” ödülü de verilmişti… Oğlu, Osman da Glocal Forum Gençlik Parlamentosu üyesi de oluvermişti… Glocal Forum da “muhatabımız hükümetler değil, yerel yönetimler,” dememiş miydi?.. Ancak, İ.Melih GÖKÇEK ve aile fertleri için çok olumlu ve verimli geçen Glocal Forum 5, Türkiye için aynı olumlulukta ve verimlilikte değildi. Hatta Glocal Forum Türkiye’nin Başkenti’nde, Türkiye’nin Üniter Devlet yapısını dinamitlemek için kararlar alıyor ve kendilerine de bol bol şakşakçı buluyorlardır. Nedense, “Şeytan’ın Yattığı Yerin Adresi”ni dahi bilen İ.Melih GÖKÇEK’in ne David KIMCHE’nin MOSSAD’ın tepe yönetiminde olduğundan ne de Glocal Forum’un Türkiye için düşündüğü melanetlerden haberi vardı?!. E ne yapalım “insanlık hali”, nasıl ki “beşer şaşar”, GÖKÇEK’in de bütün şaşkınlıkları ve algılama zorlukları Glocal Forum çerçevesinde bir araya gelivermişti. Peki, sizler, İ.Melih GÖKÇEK ile ilgili olarak yazdığım bahanelere inanıyor musunuz?

5inci GLOCALİZASYON KONFERANSI
“ANKARA BİLDİRGESİ”

Ankara Bildirgesi’nde;
Görüşmelerde, taraflar arasındaki farklılıkların ortak yönleri olduğu sonucuna varıldığı kaydediliyor ve ‘’Ancak esasında kültürel olsun, siyasi olsun farklılıklar meşrudur, saygı duyulmalıdır ve barışçıl bir şekilde bir arada yaşam yolunu açan çok kültürlülük mozaiğinin bir parçası olarak görülmelidir” açılımı getiriliyordu.
Sizler de bu “mozaik” palavrasını daha önceden çokça duymuştunuz değil mi? Yani elma, armut ile pisliğin bir araya getirilmesine mozaik (!) diyen şaşkalozların ulumalarını?..
Bir iki elin parmakları kadar sayının dışında tamamının dünya üzerinden silinmeleri gerektiğine inandığım “insanlığın yüz karası” bir kavim, Talmut Tevrat’ı[11] ve Siyon Protokolleri’nde[12] belirtilenlerin gerçekleşmesi için İslamın Sancaktarlarının ve insanlığa medeniyeti öğretenlerin yurdunda bizi kendi “pis” emellerine alet etmek için bin bir dereden su getiriyor, bu eylemlerinde de bizdeki “SOYSUZLAR”ı kullanıyorlardı.

GLOCAL FORUM MU, YEREL MEDYA’YA JANDARMA MI?

GLOCAL FORUM tarafından ilan edilen Ankara Bildirisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti ile Orta Doğu’daki bütün üniter devletleri –İsrail hariç- parçalama manzumesidir. Bu bildiri aslında, ULUSLARASI ORGANİZE TERÖR bildirisidir.
Glocal Forum’u Yerel Yönetimler arası “iyi niyetli” ve “insani” değerler olarak açıklamaya çalışan malum medya ve malum medyayı el altından besleyen “münafıklar”, Ankara toplantısından sonra neredeyse bayram ediyor. Aynen, RTE’nin Türk Düşmanı Papa önünde imzaladığı Avrupa Anayasası sonrası Ankara’da yapılan seviyesiz kutlamalar gibi…
İşte “Malum Medya”nın, övgüler düzdüğü Ankara Bildirisi;
Medeniyetler arasında köprü kurma çabalarının sürdürülmesi için konferansta bazı ‘’önlemler’’ belirlenmiştir. Önlemler:
· “Medeniyetler arasında husumet endişesiyle, özellikle İslam fobisi ve batı fobisini reddederek medeniyetler arasında sürekli bir diyalog çağrısında bulunmak.”
Glocal Forum Medeniyetler Arası Diyalog - Dinlerarası Diyalog - Kültürlerarası Diyalog gibi palavraların devamıdır. Ancak, asla onlar değildir. Forum, Salya Sümük Efendi’nin yalan-dolan ve ihanetlerini gölgede bırakacak melanetlere gebedir. Ancak, kapalı kapılar arkasında Forum için iş tutanlar, Türk Atasözünde olduğu gibi “aşikâre doğuracaklardır”. Umarız o günlerde onlar ve zürriyeti bu ülkede değil de başka ülkelerde “icra-i sanat” eylemeye devam ederler.
· “Medeniyetler arası diyalogu devam ettirmek için 2007'de Roma'da bir diğer önemli toplantı düzenlemek.”
Glocal Forum ROMA çıkışlı olup, VATİKAN kokusu ile burunları kırmakta, mideleri alt üst etmektedir. Forum aynı zamanda “Yüzyılın Deccalı” komutasındaki ROMA KLÜBÜ[13] ile de aynı çöplüğü paylaşmaktadır. Dolayısıyla FORUM İspanya Kralı Juan CARLOS’un güdümünde ve kontrolünde, VATİKAN’ın buyruklarını da ciddiye alan ama bildiğini Talmut Tevrat’ı, Siyon Protokolleri ve MOSSAD çerçevesinde okuyan bir fetbazlar oluşumudur.
· “Pek çok medeniyetin her tür şiddeti kınaması ve barışçıl bir şekilde bir arada yaşamayı destekleyebileceği ortak bir diyalog imkânı için Ortadoğu'da medeniyetler arası bir merkezin kurulma imkânını araştırmak.”
Her zaman söylediğimiz ve “satılmış kalemler”in sürekli reddettiği ORTADOĞU NATO’sunun kuruluşu için gerekli olan bu madde, Ortadoğu NATO’sunu “külahlı” hale getirmek için bildiriye ilave edilmiştir. Bu merkezin, “Yeryüzünden Silinesi İsrail”in soykırımını, vahşetlerini ve cinayetlerini kınayacağını sananlara en hafif ifade ile DEBİL falan demek gerekir. Ortadoğu NATO’sunda yine Türkiye mutlaka bulunacak, ancak kararlarda sadece MOSSAD söz sahibi olacak, Türkiye yine GLOCAL FORUM’un sadece JANDARMASI olarak yaşamını sürdürecektir. Bu bildirge altına imza atmak, Tansu ÇİLLER’in (Sarı Gacı) İsrail Knesset’ini[14] ziyaretinde “Arz-ı Mevud’da olmaktan mutluyum” (EKLER) demesinden bile daha ağırdır.
· “Glocal FORUM'un bir şubesiyle işbirliği halinde Ankara'da çok kültürlülük merkezi kurarak pek çok kentteki çok kültürlülük ifadelerini desteklemek.”
İşte bu madde, Türkiye’deki bütün hainlere, uşaklara, onursuzlara şu müjdeyi vermektedir. Ankara’da kurulacak “Çok Kültürlülük Merkezi”, Forum yoluyla aklanmış bir MOSSAD Merkezi olacaktır. MOSSAD, Türkiye’deki bütün faaliyetlerini bu merkezde toplayabilecek ve “Sivil Toplum Kuruluşu” adı altında gözümüzün içine baka baka MELANETLERİNİ sürdürecek ve hatta arttıracaktır. Burada bahsedilen “GLOCAL FORUM’un bir şubesiyle işbirliği” cümlesindeki ŞUBE’nin ne olduğunu gördüğümüzde bu paragrafta ne kadar haklı olduğumuz da ortaya çıkacaktır.
· “Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri ve UNESCO himayesinde bir uluslararası çok kültürlülük günü ilan edilmesi çağrısında bulunmak.”
Bu ifadenin açılımı ise, işgüzarlıktan da öte Küresel Eşkıya ABD’ye “NANİK” yapmaktan ve bir yandan da onun da ağzına bir parmak bal çalmaktan başka bir şey değildir. Çünkü BM, Dünya Bankası ve IMF gibi ABD’nin güdümünde olan ve ABD, Küresel Şeytan İSRAİL’in günahlarını temizleyen bir “Temizlikçi”den başka bir şey değildir.
· “Cehaletin yarattığı bölünmeyi daraltmak ve tehlikeli basmakalıp düşünceleri minimum düzeye indirmek için birçok ülkede medyanın konuya daha çok yer vermesini sağlamak.”
Cehalet, GLOCAL FORUM’a göre üniter devlet yapılarının yıkılması için yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ile temasa geçmeye karşı çıkmaktır. Tehlikeli basmakalıp düşünceler, İSRAİL denen yeryüzünden silinesi bir devletin melanetlerine, vahşetine karşı çıkmak, insanı ve insani değerleri savunmaktır. Dolayısıyla GLOCAL FORUM, bu madde ile girdiği ülkelerdeki bölgesel ve yerel medyayı sindirme operasyonları başlatacaktır. Bunun müjdesi GLOCAL FORUM toplantısı yapılmadan önce bir kanun teklifi olarak TBMM’ne sunulmuştu. Bu tekliften amaç, özellikle merkezi hükümetlerin tam olarak kontrol edemediği yerel ve bölgesel yazılı medyayı kontrol altına almaya yönelik, gelirlerini düşürme hazırlığıydı. Doğal olarak GLOCAL FORUM maskesi altında ANKARA’da kurulacak MOSSAD ORGANİZE ŞUBESİ, yerel ve bölgesel görsel, işitsel ve basılı medya, özellikle de aslını inkâr etmeyen, onursuzluğu ilke edinmemiş, insanlığın mutluluğunu hedef alanların ensesinde boza pişirecektir. Bu konuda, bütün dostlarımızın ve aynı safta yer alan kan kardeşlerimizin şimdiden gerekli tedbirleri alması gerekmektedir.
Ülkemizde işlerin ve kişilerin ne hale geldiğinin en somut örneği olan Ankara Bildirisi, aslında SEVR’den[15] de korkunçtur. Pek çok gazete Glocal Forum’dan, kendilerine emredildiği ve dikte ettirildiği gibi insani değerleri temel alan barışçı bir kuruluş olarak bahsederken; güya milli ve manevi davalara sahip çıkanlar da sadece GLOCAL FORUM’un katılımcıları üzerine yani işin serüven kısmına kafa yordu. Neredeyse hiçbir MEDYA kuruluşu Ankara Bildirisi’ni değerlendirmeye almadı. Hâlbuki Ankara Bildirisi, bu topraklar üzerinde TBMM’ni de aşarak birkaç sorumsuz belediye başkanı tarafından imzalanan bir Uluslararası Antlaşma niteliğindeydi. Evet, yanlış duymadınız ve yanlış okumadınız; Ankara Bildirisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ÜNİTER yapısını, Türk Vatanı’nı, Türk Milleti’ni hedef alan Uluslararası bir İHANET BELGESİ’dir.
İşte o İHANET BELGESİ’ndeki maddelerin devamı:
· “Bütün katılımcılar, Avrupa'da farklı geçmişlerden gelen insanlar arasında daha iyi bir uyumu güçlendirmek isteğini beyan ettiler ki bu da Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne hızlı bir şekilde girmesiyle kuvvet bulacaktır.”
Bu madde, GLOCAL FORUM’un AB gibi; efendiler, o efendilerin memurları, uşakları ve köleleri gibi KAST’a dayalı bir kuruluş olduğunu özetlemektedir. Türkiye’nin uşaklık ile kölelik arasında bir yerde AB’ne girmesinin Glocal Forum’un işlerini kolaylaştıracağı ve hedefine daha çabuk varacağını ifade etmektedir. Çünkü bu şartlar altında Türkiye, İSRAİL, ABD, AB, Glocal Forum’un istediği gibi Ortadoğu NATO’sunun beleş Jandarması, BATI ile İSRAİL’in son ana kadar ortaklaşa ilerleyecek emellerine alet olarak kullanılacaktır. Bu madde aynı zamanda GLOCAL FORUM’un Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni tanımadığı, T.C. Başbakanı’nı kale almadığı, Türkiye’de kendilerine muhatap olarak sadece İ.Melih GÖKÇEK’i gördüklerinin öz ifadesidir.
· “Kültürel bölünmelere karşı tutumların gelişimini ölçmek ve bunu BM ve uluslararası camiaya bildirmek.”
İHANET ŞEBEKESİ, bu madde ile Türkiye’nin istedikleri yerlerinde istedikleri bütün araştırmaları izinsiz olarak yapmanın, bu araştırmalarda MOSSAD elemanlarını kullanmanın, gerektiğinde bu araştırmalar için bölgesel ve yerel MOSSAD istasyonları açmanın; bu araştırmalardan elde ettikleri her türlü sonucu pazarlamanın ve deşifre etmenin hakkını almıştır. İHANET ŞEBEKESİ’ne göre Türkiye artık, kimsenin tanımadığı ve kale almadığı görünürde bir hükümeti olan bir ülkedir. TBMM de, görünürde bir kurum olup, kale alınmasına gerek yoktur. Türk Milleti’nin değil, Türkiye halklarının (!) tek temsilcisi de İ.Melih GÖKÇEK’tir.
· “BM Genel Sekreterliği himayesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigoez ZAPATERO'nun ortak başkanlığında yürütülen “Medeniyetler İttifakı” girişimlerinin hedef ve amaçlarını desteklemek. Bu kapsamda, farklı kültür ve toplumları arasında anlayış ve diyaloga katkıda bulunabilmek için belediye başkanları ile yerel düzeyde işbirliği yapmayı taahhüt etmek.”
İHANET ŞEBEKESİ, bir bakıma İktidara ve iktidarın başına ‘var sen, kumda oynamaya devam et!’ demekte ve ilave etmektedir:
“Biz de Roma Klübü’nün Onursal Başkanı ve Gizli Dünya Hükümeti’nin onursal kralı Juan CARLOS’u tanıyoruz; onun görevlendirdiği bir Başbakan ile RTE’nin kumda oynamasını da anlayışla karşılıyoruz; çünkü onlar kumda oynarken de İSRAİL’in yüce değerlerine hizmet ediyor olacaklardır.”
Ayrıca, İHANET ŞEBEKESİ, gerek Salya Sümük Efendi gerek diğerleri ile Türkiye’de yürüttükleri dinler arası diyalog, kültürlerarası diyalog, medeniyetler arası diyalog çalışmalardan beklenen sonuçları alamadıklarını ifade ederek, bundan sonra bu işlerin sorumluların birer SİTE DEVLETİ haline getirilmesi planlanan Belediyeler eliyle yapılmasının gerekliliğine işaret etmektedirler.
· “Diyalog ve işbirliği yoluyla medeniyetler arasında köprülerin kurulmasını hazırlayacak bir gündem için gençleri desteklemek.”
Bu ihanet şebekesi örgüsünün örülmesi ve bütün alanın kılcal damarlar ve sinir uçları ile donatılması için, mutlak surette gençlerin kullanılacağını, gençlerin öne sürüleceğini, gençlerin ayaklandırılacağını ve gençlerin her türlü tehlikeye karşı korunacağını açıklamaktadır. Ayrıca bu madde ile İHANET ŞEBEKESİ’ne katılmış ve katılacak belediyelerle gençlerin ve gençlik örgütlerinin maddi açıdan üst düzeyde destekleneceğini ilan etmektedir. Bu şebeke, muhtemelen toplumumuzda sosyo-ekonomik açıdan güçlü çevrelere hizmet eder ve onları desteklerken, gecekondu semtlerinden değişik vaatlerle kendine hizmet eder hale getireceği gençleri öne sürecek ve onları çatışmalarda vurucu unsur olarak kullanacaktır.
· “Belediye başkanları ile sivil toplum arasındaki işbirliğinin rolü arttırılarak uluslararası ilişkilerde ademi merkeziyetçiliği güçlendirmek.”
Bu madde, özellikle Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kafkaslar coğrafyasında parçalanarak devletçikler halinde yapılanması istenen devletler için, sivil toplum örgütleri ve belediyeler ile çalışarak parçalanma sürecini, hızlandırmak, federal ve konfederal yapıların oluşumunu hızlandırmak, teşvik etmek amacıyla bildiride yer almıştır.
· “Yerel medya ifadesini ve onların arasındaki bağlantıları güçlendirecek bir GLOCAL medya merkezi kurmak.”
Ulusal Medya’yı kontrol altına alan GLOBAL EŞKIYA, artık yerel ve bölgesel medyayı da ilgi alanına alarak kontrolü dışında hiçbir gelişmeye izin vermemek için, alan kontrolünü sağlamaya yönelmiştir. Bu uygulamaya muhtemelen Türkiye’den başlanacak ve kurulacak Medya Merkezi sayesinde, GLOCAL EŞKIYA’nın sinir uçları Hakkâri dağlarındaki çobana kadar yaklaşacaktır. Yerel, bölgesel ve ulusal medya böylelikle tek merkezden yönetilir, tek merkezden servis edilen haberleri yayınlar hale gelecektir.
· “Her iki tarafın sivil kaybını önlemek için Ortadoğu'da cereyan eden krizin derhal barışçıl yolla çözüme kavuşmasını istemek.”
GLOCAL FORUM, bu madde ile Ortadoğu’daki vahşete sadece seyirci kalacağını, sivil kayıplar dışındaki her türlü terörün GLOCAL FORUM’un ilgi alanı dışında kaldığını, dolayısıyla İsrail Terörüne kapalı bir destek verildiğini dile getirmektedir.
· “Yukarıda söz edilen bütün faaliyetleri kucaklayacak, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve GLOCAL FORUM öncülüğünde bir Ankara süreci başlatılacaktır.”
Türkiye’nin ve Ortadoğu’daki İsrail dışındaki bütün ülkeler hakkında gereğinin yapılması için başlatılan bu “ŞER SÜRECE”, “ANKARA SÜRECİ” adı verilmektedir. Ankara Bildirisi’nin tamamı dikkate alındığında, Ortadoğu, Kafkasya ve Kuzey Afrika NATO’sunun ana unsurunun ANKARA, yani Türkiye Cumhuriyeti olacağı, ancak bu güç içinde Türkiye’nin rolünün, bu güce asker ve silah sağlamak olduğunu, kısaca Türkiye’nin bütün Şeytani ve İnsanlık Dışı kuruluşların Jandarması olacağı, “Ankara Süreci” olarak kayıt altına alınmıştır.
Aslında “Ankara Süreci”, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Türk Milleti’nin, Türk Vatanı’nın ve bütün mazlum ve/veya masum milletlerin İNFAZI SÜRECİ’dir.
· “Ankara Süreci, Filistin ve İsrail sorununa barışçıl çözüm gayretleri ile de Glocalizasyon faaliyetleri yoluyla ilgilenecektir''
“Ankara Süreci” İsrail’in bütün vahşi ve alçak politikaların “Öz Adı”dır, GLOCAL FORUM bu nedenle Ortadoğu’daki vahşet, zulüm ve kıyım karşısında görünürde tarafsız tavır takınacak ve bu tarafsız tavrı ile İSRAİL’in bütün melanetlerini “tarafsızlık” kılıfı altında destekleyecektir. Bu yapısı ile GLOCAL FORUM, tamamen materyalist ve Makyavelist politikaları benimseyen bir örgüt olarak, ilgi alanında hükümran olacak ve strateji ile hedeflerinden asla taviz vermeyecektir.
· Bildirgenin sonuç bölümünde ise ''Ankara konferansının katılımcılarının, medeniyetler arasındaki bölünmeyi ortadan kaldırmak için medeniyetler arasında köprüler kurmaya çalışma kültürü sayesinde, sivil toplumlar arasında barışın tesisini geliştirmek için daha iyi anlayış, sosyal-ekonomik kalkınma, yerel yönetimler arasındaki kültürel, sanatsal ve teknik işbirliğini, artan diyalog ve çatışmaların çözülmesi konularını destekleyeceği'' vurgulandı.
· GÖKÇEK, dünya barışına katkıda bulunmak amacıyla İslam, Yahudi ve Hıristiyan dünyasından katılımcıları Ankara'da ağırlamaktan ve konferansın ardından ''Ankara Süreci''nin başlatılmasından memnuniyet duyduğunu söyledi.
· Ankara'nın medeniyetler arasında uzlaşma sağlayabileceğini belirten Gökçek, ''Belediye başkanları olarak bizler aramızda hükümetlerden daha fazla anlaşıyoruz. Bu nedenle çok kültürlülüğün ve medeniyetler arası uzlaşmanın sağlanmasında başarılı olacağımıza inanıyorum,'' dedi.
Bu ifadeler, hem GLOCAL FORUM’un hem de davetçisi ve çanakçısının GLOCAL FORUM’un Merkezi Hükümetlerden daha önemli hale gelen Belediyelerin, ulusların ve devletlerin geleceğinde daha çok söz sahibi olacağını ilan etmektedir. Dolayısıyla milletler, devletler ve hatta halklar arasındaki ilişkilerde Merkezi Hükümetler by-pass edilmekte, bütün yetkiler Yerel Yönetimler’e aktarılmaktadır. Artık GLOCAL FORUM için, bölgesel tercihler önemlidir ve bu yolla da devletler ve ulusların çözülmesi sağlanacaktır. Bu durumdan sadece HOMOJEN uluslar etkilenmeyecektir (İSRAİL gibi…)
Sizlere GLOCAL FORUM’un yazılmayan kısmını aktarmaya çalıştım. Yazdıklarımın bir kısmını da internet ortamına taşıdım. Üzülerek ifade etmem gerekir ki, zillinin “tanga”lı görüntüsü, yazılanlardan daha önemli ki, yazımın okunma sayısının en az 20 katı “rating” almış. Bir ülkede insanlar eğer bir “tanga”lı popoya bu denli tutkun ve hayransa o ülkede hiçbir kutsal değerin önemi kalmamış ve o insanlar da o tanganın gizlediği (!) mabada layık demektir. Aslında buradan sizlere sunduğum, “Ankara Bildirisi” ile ilgili yorumlarım bir gün gerçekleştiğinde de, acaba o insanlar “tanga”lı popoyu düşünebilecekler mi merak ediyorum?
Ortadoğu “kan gölü” olmuş, kimin umurunda?
Bütün dünya İsrail’in soykırımını seyrediyor, bir gün sıra bize de gelir mi diyen yok!
İnsanlar aç, susuz, elektriksiz, üç aydır sınırları kapatıldığı için çalışmaya gidemiyorlar; insanlar karınlarını doyurmak için tefecilerden faizle borç almak durumunda; bebeler aç; insanlık ruhunu teslim edemiyor, can çekişiyor…
Bütün bunlar demek önemli değil ki, insanları milliyetçiyim-maneviyatçıyım deyip kandıran, oy avcılığı yapan siyasi fahişeler, fakirlere deyip yandaşlarına gıda, yakacak vs. yardımı yapan soysuzlar, tescilli canileri davet etmekte, ağırlamakta bir sakınca görmüyorlar.
Ona oy veren, merhum “Aziz NESİN’in milleti” de seyrediyor. İşin garibi, bunların oranları her geçen gün artıyor. Seçenler “beyin özürlü” olunca, seçilenden de hayır beklemek komik oluyor.
Ankara’da, İsrail’in cinayetlerini, eşkıyalığını aklayan bir kurgu ve sonuç belgesi ile sonuçlanan GLOCAL FORUM’un son günü, Forum’un başkanı Uri SAVIR’in yaptığı açıklamalar oldukça alkışlandı. Kimler tarafından mı? “Bindirilmiş ve eğitilmiş kıtalar” tarafından; çünkü aynı alkışlar ve aynı alkış şiddeti “Pinokyo Efendi”nin sunumu esnasında da aynıydı. Alkışlayanlar acaba neyi alkışladıklarını biliyorlar mıydı? Nasıl bilsinler ki, onların bildiği tek şey, o alkışlar karşılığında alacakları kemiğin ne kadar yağlı olduğundan başka bir şey değil ki… Ne diyordu Uri SAVİR:
· “Bu konferans şimdiye kadar yapılanlara arasında en başarılısı”
· “Batı ile İslam dünyası arasında ortaya çıkan düşmanlık çok tehlikeli olabilir. Bu durum dünyayı uçurumun eşiğine getirebilir.”
· “İki medeniyet arasındaki yanlış anlamalar, yerel yönetimlerin gayretiyle ortadan kaldırılabilir. Bu nedenle Birleşmiş Milletler, GLOCALİZASYON çalışmalarına destek vermelidir.”
· “Açıklanan bildirgeyle ‘Ankara Süreci’ başlamıştır. Bu çerçevede farklı ülkelerde gençler arasında ilişkileri geliştirecek çeşitli kültürel etkinliklerin düzenlenmelidir.”
Biz, Uri SAVIR’in bu sözlerini malum medyanın, satılmış gazetecileri gibi görüp geçiştiremeyiz. Çünkü Uri SAVIR’in bu sözleri, TALMUT TEVRATI’na ve SİYON PROTOKOLLARI’na tamamen uygundur. Bu konuşmanın altındaki sır “MUSEVİ-İSLAM Dünyası” çatışmasının FİNAL’e bırakılmasından başka bir şey değildir.
Önemli olan, İslam Dünyası’nın GLOCAL FORUM kontrolünde Ankara Süreci ile Ankara Bildirisi’nde yer alan hususlara uygun olarak “Sahte Barış Ortamı” görüntüsü altında parça-parça edilmesidir. Bu bir zaman kazanma operasyonudur.

GLOCAL FORUM’UN GENEL DEĞERLENDİRMESİ

· Bu iktidarı Türkiye’de iş başına getirenler; onların üst yönetiminin icraatlarından memnun değildir. Bu üst yönetim de, kendisini iktidara getirenlere karşı “verdiği sözler” ile “tabanı” arasında sıkışmış durumdadır.
· Onları iş başına getirenler artık onlardan vazgeçmişlerdir. Çünkü NEO-CON’lar, “yeşil kuşak” stratejisi ile istediğini tam olarak elde edememiştir. Yeni moda “Turkuaz Kuşak”tır.
· Onlar kurulduğundan bu güne kadar çok büyük bir bela ile burun burunadır. Bu bela da iktidarın başının liderliğini “kerhen” kabul etmek zorunda kalan “Pinokyo Efendi”dir.
(Sabah www.anayurtgazetesi.com sitesini açınca karşımızda “siteniz TİT tarafından HACK edildi” ibaresi ile karşılaştık. Neden? Kim? Diye iki soru sorduk kendimize ve son bir hafta içindeki bazı yazılarımızı inceledik. Efendi güya “Türkiye Haritası”na takmış mış, o harita Türkiye’yi bölmek isteyenlerin haritasıymış mış… Biz de yuttuk… Adımız gibi biliyoruz ki, “hacker” “Pinokyo Efendi” Meloş’un beslemelerinden biri. Bu gazetenin sitesi bugüne kadar pek çok kez saldırıya uğradı, HACK edildi, ancak, HACK edenlerin tamamı bu ülkenin düşmanları ve Türkiye’deki işbirlikçileriydi. Dolayısıyla, bu gazetenin sitesini milli ve manevi hassasiyeti olan birinin HACK etmesi inanılacak bir olay değildir.)
Biz yine HACK edilmemizin gerçek gerekçesine dönelim yani GLOCAL FORUM melanetinin altındaki şeytani ilişkilere, beklentilere ve yapılanmalara…
· Onlar ABD’nin ve İSRAİL’in gözünden düştükçe, “Pinokyo Efendi” güçlenmektedir. Ancak, “Pinokyo Efendi” hiçbir şeyi tesadüflere bırakmamak niyetindedir. Bu nedenle GLOCAL FORUM-İSRAİL-MOSSAD ilişkilerini geliştirmek için elinden geleni yapmış ve beşinci GLOCAL FORUM toplantısını, Ankara’ya taşıyabilmiştir.
· GLOCAL FORUM’un arkasında MOSSAD, VATİKAN ve NEO-CON işbirliği vardır. Bu tespit, her üç yapının tamamının bu kuruluşu desteklediği anlamında ele alınmamalıdır; desteğin kurumların iç çekişmelerine taraf olanlarla sınırlı kalma ihtimali yüksektir.
· Şimdilik yaklaşık 75 belediye ve 50 ülke ile yetinen GLOCAL FORUM’a çok yakında DİYARBAKIR, MARDİN, HAKKÂRİ, BATMAN, VAN gibi belediyelerin eklenmesi beklenmelidir. Daha doğrusu “Arz-ı Mevud”un sınırları içindeki bütün belediyelerin…
· GLOBALİZASYON ile LOCALİZASYON’u bir arada ele alan GLOCAL FORUM, Türkiye’nin “tam başkanlık” sistemine geçişinde de lokomotif görevini üstlenebilir. Efendi bu güne kadar bütün “hane”lerde siyaset yapmıştır. Kendisini bir “hane”dekiler bile “vallahi, o bizlerden birinin çocuğu olamaz; yüz kişi bir araya gelsek ‘“Pinokyo Efendi”’ çıkartamayız” demektedirler. Ancak o iktidarın başından daha çok “milliyetçi rolü kesmekte”dir.
· “Pinokyo Efendi”nin bütün çabalarının sebebi iktidarın başı gözden düştüğünde iktidarın başına geçmektir; bu olmadığı takdirde olası BAŞKANLIK seçimlerinde gerekirse şimdiki iktidarın başının karşısında aday olup yarışı kazanmaktır. Çünkü iktidarın başı “Pinokyo Efendi”yi saf dışı etmek için fırsat kollamaktadır.
· “Pinokyo Efendi”nin arası, kendisine karşı çıkabilecek, kendi ipini çekebilecek, görevini yapması gereken ama yapmayan kurumlarla ev, arsa, villa, iş, ihale karşılığı satın aldığı alçaklar sayesinde çok iyidir. Ancak “Pinokyo Efendi”ye bu yetmemektedir. Çünkü efendi için sonun başlangıcı başlamıştır. Bu nedenle de onu Türkiye’de kurtarabilecek kimse olmadığından ve kalmadığından MOSSAD’ın kucağına sığınmıştır. Böylece ihanet merkezden sonra, yerelde de tescillenmiştir.
· GLOCAL FORUM Türkiye’de Merkez Teşkilatlanmasını kendine bağlı diğer mihraklara tamamlattırmış, yerel yönetimlere yönelmiştir. Muhtemelen bundan sonraki aşamada bu teşkilatlanma, iktidara bağlı belediyelerden “Pinokyo Efendi”ye yakın olanlar ile Faşist Kürtçülere ve ayrılıkçılara bağlı belediyeler üzerinde yaygınlaştırılacaktır. Böylece LOCAL olarak elde edilen kale içi unsurlarla Türkiye kalesi, GLOBALİZASYON’un kucağına tamamen atılacaktır.
· Başlangıçtan itibaren GLOBALİZASYON tarafımızdan micro-nationality, micro-safety, micro-security, micro-intelligency, micro-defence… olarak tanımlana gelmiştir. Çünkü GOLOBALİZASYON için altyapıyı oluşturan LOCAL taşların sağlam ve mümkün olduğunca küçük olması gerekmektedir. Bu strateji, özellikle Türk-Arap-İslam halklar üzerinde “liderlik, önderlik ve –güya- bağımsızlık” özlemlerini büyük ölçüde gidereceğinden, geniş taraftar kitlesi bulabilecektir. Kısaca GLOBALİZASYON’un GLOCALİZASYON ile sağlamlaştırılmasındaki en önemli unsur, AJAN temininde de geçerli olan KİŞİSEL HIRS VE BEKLENTİLERİN kısmen sağlanması anlayışıdır. GLOCALİZASYON bu stratejisi ile her şehirde adeta birer DEVLET BAŞKANI yaratmış olacaktır. Bu sistemin geliştirilmesinin altındaki en önemli düşünce ise MERKEZİ DEVLET OTORİTESİ’nin zayıflatılması ve YETKİNİN MERKEZDEN YERELE DEVREDİLMESİ çalışmalarıdır. Kısaca, GLOCAL FORUM tabiri caizse SİTE DEVLETLERİ oluşturmanın öncü gücüdür. Gelişmekte olan ve yönetimleri dış güçler tarafından belirlenen ülkeler, gelişmiş ve patron ülkeler tarafından artık o ülkenin milli hazinesi ile değil, belediyelerin kasalarındaki varlıklarıyla soyulacaklardır.
· Bu çalışmalar için medyadan da yardım isteyen GLOCAL FORUM’un Türkiye’deki yerel medyaya sızma ve sızdıklarını yüksek para transferi ile bağlama çalışmaları içinde olacağı düşünülmelidir. Özellikle her ilde bir yerel gazete, bir yerel radyo ve bir yerel TV kanalı ile o bölgede en yüksek reytingi olan bir bölgesel gazete, bir bölgesel radyo ve bir bölgesel TV yine GLOCAL FORUM’un hedefi olacaktır. Özellikle “dezinformatsiya” ustası David KIMCHE’nin bu tür alan çalışmalarından vazgeçemeyeceğini düşünmek, alınabilecek tedbirlerin boyutunu da belirleyecektir.
Bugünlerde elimden düşürmediğim Sayın Doç.Dr. Ümit SAYIN’ın “Küresel Terörün Perde Arkası: Gizli Örgütler, 11 Eylül ve Büyük Ortadoğu Projesi- Neden Kitap Yayıncılık” tarafından baskısı yapılan kitabı okudukça, sizlere bugüne kadar Glocal Forum ile ilgili yazdıklarım konusunda ne kadar haklı olduğumu anlıyorum. Yazdıklarımın doğruluğundan ve GLOCAL FORUM’un niyetinin hiç de iyi olmadığından emindim, fakat yazdıklarım ile Sayın Ümit SAYIN ile aynı doğrularda buluşmak insana büyük bir keyif veriyor.
(Hatırlarsınız, dünya yazılı basınında ilk kez, 11 Eylül Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon saldırıları konusundaki gerçekleri gazetemiz ANAYURT’ta sizlere sunmuştuk. Ki bu diziyi yapmak konusuna da Sayın Ümit SAYIN’ın ilk TV programı ile karar vermiştik. Bugüne kadar sadece kitaplarda ve bazı TV’lerde ele alınan bu konunun daha yeni yeni yazılı basında yer alacak olması bizleri daha da mutlu ediyor. Neden mi? Çünkü gazeteniz ANAYURT sizlere gerçekleri en az 18 ay öncesinden duyuruyor da ondan…)
“Zillinin Tangası”ndan çok daha az ilgi çeken bu yazı dizimizde ele aldığımız hususların ve öngörülerimizin gerçekleşme-me-sini dilemekten başka bir yapamaz durumdayım. Keşke bizim söylediklerimiz yalan çıksa, keşke öngörülerimizin gerçekleşmemesi bizi utandırsa… Ama bu neredeyse mümkün değil. Küresel Eşkıya ve Küresel Şeytan, Küresel Efendinin hizmetinde var güçleri ile çalışıyorlar. Küresel güçlerin şu ya da bu şekilde ele geçirdiği güç merkezleri sayesinde de ülkeler, birer “uydu” haline getiriliyor ve bir süre sonra da Küresel Siyah Delik içine çekilip yok ediliyorlar.
İşte bu şartlar altında “Ankara Bildirisi” ve “Ankara Süreci” öncelikle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Küresel Kara Delik içine çekilerek yok edilmesi işleminin ciddi bir parçasıdır. Bu projelerin uygulanması sonrasında GLOCAL FORUM, müzahir medya grupları arasında bir de “NETWORK” ağı oluşturur ve bu ağı da bölgesel olarak kontrol eder, denetlerse, o ülkede başkaca ajan kullanmaya gerek bile kalmayacaktır.
Ulusal TV, Radyo ve Gazetelere hâkim olan güçler, GLOCAL FORUM vasıtası ile yerel ve bölgesel medyaya el atacaktır. Böylelikle, Türkiye’deki Cumhurbaşkanı’ndan Hakkâri dağındaki çobana kadar herkes yapılacak dezinformatsiyadan nasibini alacaktır. İlk etapta büyük bir başarı elde edebilecek bu yapının yumuşak karnı da vardır. Ancak burada bu yumuşak karnı yazarak, Küresel Efendi ile “piçler”ini uyandıracak değiliz.
Diğer taraftan, GLOCAL FORUM “yılın barış adamı” olarak İ.Melih GÖKÇEK’i seçmiştir. Bu olay bir başka gelişmeyi beraberinde getirebilir; GLOCAL FORUM “NOBEL ÖDÜLLERİ”ni manipüle edebilecek güçleri kullanabilir. Bu durumda da pek çok kişiliksiz ve onursuz yetkili sadece o ödülü alabilmek için varını, yoğunu GLOCAL FORUM’a adayabilir.
GLOCAL FORUM’un dikkat çeken en önemli kanadı ise Genç Parlamenterler Meclisi’dir. 5nci toplantıya 65 kentin genç parlamenteri (130 kişi) katılmıştır. Bu, kurumsal çevrimin kendi kendisine yetme ve yenileme girişimidir. Çok yakında sisteme Bayan Parlamenterler Meclisi de ilave olursa, GLOCAL FORUM, George SOROS şebekesinden daha etkili hale gelebilir. Çünkü George SOROS faaliyetlere “işadamı” bakışı ile destek verirken GLOCAL FORUM yapısı, faaliyetlere “psikolojik harekât” ve “intelligence” gözlüğü ile destek verecektir.
Sonuç olarak; toplantının ilk gününden itibaren alınan “olağanüstü görünümlü” tedbirlere rağmen, toplantıya elimi kolumu sallayarak girebilmem bana bambaşka şeyler düşündürdü. Ankara METRO’sundaki “güvenlik zafiyeti”nin aynısının GLOCAL FORUM’da da tekrarlanmış olması beni fazlasıyla rahatsız etti.
Hay Allah! Birdenbire, nedense Em. Org.Teoman KOMAN’ın, MİT Müsteşarlığı esnasında sarf ettiği, olağanüstü hal bölgesinde yer alan “anlaşmalı karakollar” konusundaki o can alıcı cümlelerini hatırladım. Nereden geldiyse aklıma?!
Neyse biz yine konumuza dönelim. İddia ediyorum, eğer bu ülkede “bugünkü iktidarın başı”na bir şey gelecekse; bu olay mutlaka kendisi ile aynı partiden olan birilerin davetinde gerçekleşecektir; özellikle de “Pinokyo Efendi”nin etkinliklerinde. İnsanı hayrete düşüren, bizler binlerce metre uzaktan iktidar meyvesinin üzerindeki “iri kurt”u fark ederken, “iktidarın başı”nın hemen yanı başındaki kurdu hala fark edememiş olmasıdır. Hatta bu “iri kurt” erkek olmasına rağmen, yakın zamanda bir de “erkek bir yavrukurt” daha doğrudu ki bu olay aklımı daha da karıştırdı. Anlaşılan, “Pinokyo Efendi” doğum yerini ondan gizliyor; “yorgansız yatıp da oğlansız yatmayanların” memleketinden olduğunu gizlemesinin başka nedenleri de var ama bilmediğimiz taraflarından biri de bu olsa gerek… [16]
[1] www.acikistihbarat.com-Anayurt Gazetesi
[2] BAER HANS, BARAK ZVI, BERAJA RUEBEN, BLOCH ROLF, BORER THOMAS, BRONFMAN EDGAR MILES, BURG AVRAHAM, COOK ROBIN (FOREIGN SEC), COOPER ABRAHAM, COTTI FLAVIO, CROWN ROBERT, EIZENSTAT STUART E., FAGAN EDWARD, GASTEYGER CURT, GOLDMANN NAHUM, HEVESI ALAN G., HIER MARVIN, JACOBI KLAUS, JANNER GREVILLE, KARBACH OSCAR (OTTO), KLEIMAN MIRIAM, KORTE WILLI, KRAYER GEORGE, LAUDER RONALD STEVEN, LITTMAN SOL, MEILI CHRISTOPH, MENGIARDI PEIDER, NETANYAHU BENJAMIN, PICARD JACQUES, PUPKO BESSY, RHINOW RENE, RHODES-JAMES ROBERT, RICKMAN GREGG, ROBINSON JACOB, SCHNEIDER HEINRICH, SIMON WIESENTHAL CENTER, SLANY WILLIAM Z., STEINBERG ELAN, STUDER ROBERT, UNION BANK SWITZERLAND, VILLIGER KASPAR, VOLCKER PAUL ADOLPH, WALDHEIM KURT JOSEF, WEISS MELVYN I., WELLES ELLIOT, WORLD JEWISH CONGRESS ile ilişkidedir.
[3] ARAFAT YASSER, CARMIEL DVORA, DINKINS DAVID N., FISHER MAX MARTIN, FOXMAN ABRAHAM H., FRIEDMAN THOMAS L., HARRIS DAVID A. (AMERICAN JEWISH COMMITTEE), LIPSET SEYMOUR MARTIN, NETANYAHU BENJAMIN, POPPER AMI, SHAMIR YITZHAK, SHARON ARIEL, SHULTZ GEORGE PRATT ile ilişkidedir.
[4]JAN STENBECK, EVANS ROBERT (PARAMOUNT), KHASHOGGI ADNAN, KHASHOGGI ESSAM, PROPHET MELISSA ile ilişkide.
[5] WAL-MART STORES INC, BAER WILLIAM (FTC), BEDBURY SCOTT, BORDERS BOOKSTORES, GLASS DAVID D., HUIZENGA H WAYNE, MCDONALDS RESTAURANTS, ROSENBERG SUSAN (UPS), SHULTZ HOWARD, UNITED PARCEL SERVICE ile ilişkide.
[6] ELLISON LAWRENCE JOSEPH, FEIGIN STUART, NELSON ZACH , MINER ROBERT N., OATES ED. MICROSOFT CORPORATION, ALSOP STEWART J.O. JR, ELLISON BARB, LANE RAYMOND J., LAURSEN ANDY, SUN MICROSYSTEMS, ALLEN PAUL GARDNER, AMERICAN ALLIANCE SOFTWARE EXPORTS, BAMFORD ROGER, BRANDT RICHARD, INDEPENDENT INSTITUTE, INVESTIGATIVE GROUP INTERNATIONAL, KAHN PHILIPPE, LEE ADELYN, LUONGO JOHN, OVERSTREET JENNY, SCOTT BRUCE , SIEBEL THOMAS M., YACHNIN DAVID, AKIN GUMP STRAUSS HAUER FELD, ALLIANCE SECURE TOMORROW, ASSOCIATION COMPETITIVE TECHNOLOGY, BALLMER STEVEN ANTHONY, BECHTOLSHEIM ANDY, BRUSTON DEBORAH, CHLOPAK LEONARD SCHECHTER ASSOCIATES, CLOW GARY, COURSEY DAVID, DEUTSCHMAN ALAN, DIBACHI FARZAD, DOLE ROBERT J (R-KS), DUNN JENNIFER (R-WA), GAGE JOHN, GARVIE PAMELA, GATES WILLIAM H III, GINGRICH NEWTON L (R-GA), GLUECK KENNETH, GOMES LEE, GORTON SLADE (R-WA), GREENBAUM JOSHUA, GROVE ANDREW S., HATCH ORRIN G (R-UT), HEIMAN BRUCE, HELD JERRY, HOFFMAN MARK, JARVIS MARK, JOBS STEVEN PAUL, JOY BILL, KAPOR MITCHELL D., KHOSLA VINOD, KIES KATHLEEN, KIES KENNETH J., LARKIN DOUG, LYNN DOUG, MANES STEPHEN, MARQUARDT DAVID F., MCNEALY SCOTT G., MILKEN MICHAEL ROBERT, MOORE GORDON EARLE, MOSSBERG WALTER, MUNDIE CRAIG JAMES, MURRAY PATTY (D-WA), NATIONAL TAXPAYERS UNION, NICHOLS ROB (JENNIFER DUNN AIDE), PROGRESS FREEDOM FOUNDATION, RASHID RICK, RIESCHEL GARY, SARO-WIWA KEN, SHELL OIL, SMITH RAYMOND W., STINNETTE NANCY, STRAUSS ROBERT S., THEROUX DAVID J., WIPRO SYSTEMS, WURMAN RICHARD SAUL ile ilişkide.
[7] BOSACK LEN, LERNER SANDY, VALENTINE DONALD T., GORIN RALPH, SUN MICROSYSTEMS, CLARK JAMES H., LOUGHEED KIRK, BECHTOLSHEIM ANDY, HEWLETT WILLIAM REDINGTON, HEWLETT-PACKARD COMPANY, JOY BILL, MARKKULA MIKE, MCNEALY SCOTT G., METCALFE BOB, MORGRIDGE JOHN P., NETSCAPE COMMUNICATIONS CORPORATION, PACKARD DAVID, SATZ GREG, SEQUOIA CAPITAL, SILICON GRAPHICS INC., TERMAN FREDERICK E., TROIANO RICHARD ile ilişkide.
[8] GULF OIL CORPORATION, JONES LLOYD (AMERICAN AIRLINES), NORTHROP CORPORATION, SPATER GEORGE, ASHLAND OIL COMPANY, ASHLAND PETROLEUM GABON INC., BOEING COMPANY, BRANIFF INTERNATIONAL, CARNATION COMPANY, CARROLL FRANCIS X ., DIAMOND INTERNATIONAL CORPORATION, FOWLER RICHARD LEE, GENERAL ELECTRIC, GOODYEAR TIRE RUBBER, GREYHOUND CORPORATION, HUSER EBERHARD, JONES THOMAS VICTOR, KALMBACH HERBERT WARREN, LEHIGH VALLEY COOPERATIVE FARMERS, LOCKHEED CORPORATION, LOCKHEED MARTIN CORPORATION, MCDONNELL DOUGLAS CORPORATION, MINNESOTA MINING MANUFACTURING, MORIARTY JOSEPH, NATIONAL BY-PRODUCTS INC., OROURKE GORDEN J (SALTY), PHILLIPS PETROLEUM COMPANY, SHERMAN NORMAN, STEINBERG BRUCE, TABOURIAN ANDRE, TIME OIL CORPORATION, VALENTINE JOHN, YEAGER CHUCK E. ile ilişkide.
[9] SCHMIDT VITALY, ALEKPEROV VAGIT, SCHMIDT VADIM, BROWDER WILLIAM (HERMITAGE CAPITAL MANAGEMENT), CHERNOMYRDIN VIKTOR S., FEDUN LEONID, GOLEMBIOVSKY IGOR, GREMILLION L TODD, IZVESTIA NEWSPAPER, LORNE HOUSE, NEYEV PYOTR, NIZAM LTD, SAFIN RALIF, VAINSHTOCK SEMYON ile ilişkide.
[10] MICROSOFT: GATES WILLIAM H III, BARKSDALE JAMES L.,NETSCAPE COMMUNICATIONS CORPORATION, BALLMER STEVEN ANTHONY, KINSLEY MICHAEL, MYHRVOLD NATHAN, SILVERBERG BRAD, DOLE ROBERT J (R-KS), AMERICA ONLINE INC, REBACK GARY L., COMMUNICATIONS WORKERS AMERICA, ELLISON LAWRENCE JOSEPH, INDEPENDENT INSTITUTE, JACKSON THOMAS PENFIELD, KILDALL GARY, MCNEALY SCOTT G., MEHDI YUSUF, SIEGELMAN RUSSELL, SMITH BRADFORD L (MICROSOFT), BELLUZZO RICHARD, BORK ROBERT H., CASE STEPHEN MCCONNELL, CLARK JAMES H., HATCH ORRIN G (R-UT), HERBOLD ROBERT, KLEIN JOEL I., NEUPERT PETER, ORACLE CORPORATION, ROSEN DAN (MICROSOFT), SCHNEIER BRUCE, YAHOO INC, ALLCHIN JAMES, ANDREESSEN MARC, CULP SCOTT, DOWNEY THOMAS JOSEPH (D-NY), GLASER ROB, GOOGLE INC, GORTON SLADE (R-WA), GURRY LISA, HOMER MICHAEL, KAPOR MITCHELL D., LIEBOWITZ STAN J., MANISHIN GLEN, MAPLES MIKE, NOVITSKY JOHN, REAL NETWORKS, SHAW GREG, STONESIFER PATRICIA Q., ALLEN PAUL GARDNER, AMERICAN ALLIANCE SOFTWARE EXPORTS, AMIGA ORI, AULETTA KEN, BECKNER PAUL N., BINGAMAN ANNE KOVACOVICH, BOIES DAVID, BROWN MERRILL, CHASE BRAD, CITIZENS SOUND ECONOMY, CONSUMER PROJECT TECHNOLOGY, DRUGSTORE.COM INC, DUNN JENNIFER (R-WA), ELECTRONIC PRIVACY INFORMATION CENTER, ENRON CORPORATION, FERNANDES ANDREW, GAVIL ANDREW I., GILDERSLEEVE LARKIE, GRAY CLAYLAND BOYDEN, GROVE ANDREW S., HIGGINS PETE (MICROSOFT), HOUSE DAVID,HUANG XUEDONG, KAJIYA JIM, KEAN KEVIN, KELLY JOHN A.C., KOONTZ PAUL, KRAUSE AUDRIE, LEMANN NICHOLAS, LOVE JAMES (JAMIE), MARGOLIS STEPHEN, MARITZ PAUL, NEGRON JOSEPH, NET ACTION, OKI SCOTT, PITOFSKY ROBERT, PITTS PETER J., PODESTA ANTHONY, RAIKES JEFF, REED RALPH E JR ., ROGERS THOMAS S., ROLANDER TOM, SCHMIDT ERIC E., SCHULER BARRY (AOL), SEMEL TERRY S., SHAFER JACK , SHEBEL JON L., SLATE MAGAZINE, SOFTWARE INFORMATION INDUSTRY ASSOCIATION, SPORKIN STANLEY, STORK CARL, THEROUX DAVID J., TURK MATTHEW, VINJE THOMAS, WASHINGTON ALLIANCE TECHNOLOGY WORKERS, WEBER VIN (R-MN), WEISBERG JACOB M. ile ilişkide.
[11] Talmut Tevratı: Yahudi kutsal kitap bütününün sözlü yorumunun adı olup öğreti manasına gelir. Talmut, Mişna ve Gemera diye iki kısma ayrılır; Mişna: Tevrat’ın dini ve ahlâki kurallarının açıklamasından ibarettir.
Gemera: Mişna’nın açıklanması ve bunların bir esasa bağlanması için din adamlarının tartışmalarını kapsamaktadır. Yahudi Kutsal Kitabının ilk nüshaları elde mevcut değildir. Tanah’ı (Tevrat’ı)oluşturan kitaplar M.Ö. 13-14.y.y. arasında yazıya geçirilmişlerdir. Yahudi ve Hîristiyan bilginler, Tevrat’ın babilden sürgün dönüşü, Ezra zamanında (M.Ö. V.Y.Y.) ilhamla yeniden yazıldığı fikrinde birleşmişlerdir.

[12] Siyon protokolleri: Dünya Siyonist Hareketi'nin kurucuları masonlardır. Siyon belgeleri (Protokoller) de Fransa'daki bir Mason cemiyeti toplantısı sonunda Mason cemiyetinin en nüfuzlu kişilerinden birinden çalan bir kadın tarafından ortaya çıkarılmış ve 1902 yılında tefrikalar halinde Moskova gazetelerinde yayınlanmıştır. Gerçi bugünkü Siyonistler her ne kadar Siyon belgelerinin varlığını reddetseler de o belgelerde sıralanan tüm amaçları gerçekleştirmek için çalışmakta ve vardıkları hedefleri bir bir yayın organlarında yayınlamaktadırlar.

[13] ROMA KULÜBÜ ÜYELERİ: (Sıralama örgüt içi etkinliğe göre yapılmıştır) KING JUAN CARLOS FRESNADILLO (ESP), BRZEZINSKI ZBIGNIEW, COUNCIL FOREIGN RELATIONS, DOGRAMACI IHSAN (DR), HEILBRONER ROBERT L., KAH GARY, KING ALEXANDER (CLUB OF ROME), ABSHIRE DAVID MANKER, ARAX MARK, ARMAT VIRGINIA, BALL GEORGE W., BAUGHMAN JAMES A.,
BELL DANIEL, BELLANT RUSS, BERLET CHIP, BERNHARD PRINCE, BILDERBERG GROUP, BOLAND MIRA LANSKY, BRONFMAN EDGAR MILES, BURLATSKY FEDOR, CHERNE LEO, COLEMAN JOHN (DR), CONASON JOE, COPULOS MILTON R., DE GAULLE CHARLES, DE GRAFFENREID KENNETH E., DIEZ-HOCHLEITNER RICARDO, DOLBEARE PATRICIA, EGAN RICHARD (FBI), FREEMAN DEBRA, GELBER MICHAEL, GHITTIS SARA, GISCARD DESTAING VALERY, GODSON ROY C., GOENCZ ARPAD, GORBACHEV MIKHAIL S., HERITAGE FOUNDATION, HUDGINS EDWARD L., HUDSON INSTITUTE, HUECKEL GLENN, INTERNATIONAL CONFERENCE UNITY SCIENCES, JASTROW ROBERT E., JEWISH COMMUNITY RELATIONS COUNCIL, KAHN HERMAN, KAVALER THOMAS, KING DENNIS, LAROUCHE LYNDON HERMYLE, LYNCH PATRICIA, MANATT CHARLES T., MCGHEE GEORGE C., MELLANBY KENNETH, MELTKE JOERG, MITCHELL GEORGE PHYDIAS, MOON SUN MYUNG, NOLAN JAMES E JR., NYKANEN MARK, OLIVETTI A., OLIVETTI COMPANY, PECCEI AURELIO, PINAY ANTOINE, RAYMOND WALTER, REES JOHN HERBERT, ROCKEFELLER DAVID SR., ROGERS WILLIAM DILL, ROSEN ABBOT, SANDERS SOL W., SCHNEIDER BERTRAND, SCHROEDER GERHARD, STANFORD RESEARCH INSTITUTE, STEELE CHARLES (FEC COUNSEL), SUALL IRWIN, TAVISTOCK INSTITUTE HUMAN RELATIONS, TRAIN JOHN, TRILATERAL COMMISSION, WELD WILLIAM F., WILLIAMS EDWARD BENNETT, WROBLESKI CHARLES
[14] İsrail Parlamentosu
[15] Ayrıntılı bilgi için: Sevr Anlaşması Tam Metin-İbrahim Sadi ÖZTÜRK-Fark Yayınları
[16] ANAYURT GAZETESİ’NDE yayınlanan “GLOCAL FORUM’un ardından” (06.07.2006-15.07.2006)
Gönderen Cem YAREN zaman: 05:22
0 yorum:
Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

mevzuvatan.com/haber/2765-israil-bu-gucu-nereden-aliyor.html
ortadogugazetesi.net/makale.php?id=1094
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Protocols_of_the_Elders_of_Zion
http://en.wikipedia.org/wiki/Category:Israeli_intelligence_agencies
Zionist Collaboration with the Nazis
www.counterpunch.org/brenner1223.html
Acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=8911
Acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6326
aksiyon.com.tr/aksiyon/news-1928-esrefim-yasasaydi-reis-i-cumhur-olurdu.html
aksiyon.com.tr/aksiyon/news-14366-kuzey-irakta-mossad-ve-cia-ile-catistik.html aksiyon.com.tr/aksiyon/news-13856-turk-israil-gizli-ittifaki-1958de-kurulmus.html
www.modifiyem.com/forum/blogs/u-turn/53-turkiye-israilin-ciftligi-mi.html