18 Eylül 2008 Perşembe

  FREN PATLADI                                      ORHAN SELEN
Ankara Caddelerindeki dev reklam panolarında Melih Gökçek’in halkla alay edercesine gülen resminin yanında çok iddialı bir cümle yazılı:
- Ankara’nın 20 yıllık suyu hazır…
Aynı günlerde gazetelerde ASKİ, yani Ankara’nın sudan sorumlu Genel Müdürü’nün demeci yer alıyor.
-“Ankara’nın 90 günlük suyu kaldı”
ASKİ Genel Müdürlüğü kimsenin haberi olmadan Çankırı Belediye’sine bağlanmış olabilir mi? 
  * * *
Elmadağ’dan geçen Kargalı Çayı pis kokmaya başlamış.
Bir çay neden pis kokar?
Bilindiği gibi pislik suyla temizlenir.
Su neyle temizlenir?
Kargalı Çayı’na Elmadağ kanalizasyonunun karıştığı söyleniyor.
Çaylara, ırmaklara, göllere, denizlere kanalizasyon akıtmak soysuzluktur.
Eskiden soysuzlar azınlıktaydı.
  * * *
Bir süre önce 14 yaşındaki kızı taciz ettiği için tutuklanan İslamcı yazar Hüseyin Üzmez kendisine kola içirilerek kandırıldığını iddia etmiş.
Hüseyin Üzmez’e başkalarının verdikleri yenilip içilmez denmiştir ama unutmuş.
Kolayı içtikten sonra şişesi bir yerine kaçabilirdi.
Bu arada küçük kızda ilk ifadesini değiştirmiş. 
Davaya bu kadar uzun ara verilirse başka ne beklenebilir.
İslamcı yazarlar, ya Üzmez’in “dava arkadaşları”:
- Bizim sapığımız iyidir.. diye Üzmez’e kol kanat gerdiler.
Kızın ve ailesinin tehdit edilmediğini düşünmek için ahmak olmak gerekir..
  * * *
Almanya “DENİZ FENERİ” rezilliği ile çalkalanıyor.
Fenercilerin suçları kanıtlandığı için tümü mahkûm oldular.
Paraların Türkiye’de kimlere gittiği Alman Mahkemesince saptandı.
"Bu hırsızlığı yapanın Allah belasını versin" demekle Türk adliyesinin onuru kurtarılamaz.
Başka nedenler ortadan kalksa bile bu olay Türkiye’nin AB’ne açılan yolunu keser.
Hırsızlığa ses çıkarmayan, hatta koruyan bir ülkeyi AB içine almazlar.
Basını tehdit eden bir iktidarın yönettiği ülkeyi de AB içinde istemezler.
Sisi’nin Ergenekon suçlamasıyla göz altına alındığı bir hukuk sistemini de içlerine sindiremezler.
Türkiye’nin devlet omurgası cumhuriyetten aşiret sistemine doğru kaydırılmaya çalışılıyor.
Avrupa ülkeleri kontlukları, dükalıkları, baronlukları çok gerilerde bıraktı.
Toprak ağalığında olduğu gibi aşiret bunların en ilkel biçimidir.
Türkiye siyasetini aşiretler ve bu ilkelliğin lokomotifi olan tarikatlar belirliyor.
AB’ne giden yollara cam kırıkları döküyoruz.
Onlar bize gelmeyeceğine göre biz onlara nasıl gideceğiz?
 * * * * 
Adamın biri gazeteye ilan vermiş 
“Kiralık katil ya da tetikçi ihtiyacı duyan şahıs, kişi, kurum ya da kuruluşlar benimle irtibata geçsin.”
Bizim halkımızdaki “girişimci” ruha bayılıyorum.
İster misiniz bu ilanın arkasından küçük ilan sayfalarında :
“ kiralık katil veya tetikçi aranıyor” ilanları sıra sıra çıkmaya başlasın.

Hiç yorum yok: