7 Ekim 2008 Salı

Gerçeği Gizleyerek Türkiye'ye Hizmet Edilemez

<>[DipDalgasi:3988]<> Gerçeği Gizleyerek Türkiye'ye Hizmet Edilemez
7 Ekim 2008 Salı, 1:29
Kimden:
"Telgrafçı Hamdi" telgrafci@gmail.com
Kime:
kimliği açıklanmayan alıcılar
Mesaj ek içeriyor
Gerçeği Gizleyerek Türkiye.doc (33KB)
Gerçeği Gizleyerek Türkiye'ye Hizmet Edilemez
Bülent Esinoğlu

Bugün, yani Aktütün'deki şehitlerimizin cenazelerinin kaldırıldığı günün ertesinde çıkan gazete manşetlerini inceleyen birisi hangi sonuçları çıkarır?
Dinci, dönek ve yandaş gazetelerin ortak tutumu, "bu iş bu ordu ile olmaz", ordu başarısızdır, demokratik çözüm imkânları aransın, v.s.
Aslında bu manşetler Amerika'nın Türkiye'den isteklerini ve işlerin nasıl gitmesi gerektiği hususlarını yansıtıyor.
Önce şu hatırlatmayı yaparak yol alalım. AKP daha iktidara gelmezden önce, Irak'ın kuzeyinde meydana gelen kukla devleti tanımaktan yana söylemler geliştirdi. Hatta bir televizyon söyleşisinde Yaşar Yakış şu ifadeyi kullanmıştı.
Kuzey Irak'taki oluşumu kast ederek, "tanımaya mecbursunuz" demişti ve bunu ısrarla savunmuştu. Arkasından da ilk kurulan AKP Hükümetinin Dışişleri Bakanı olmuştu. Zaten A.Gül'ün Barzani ve Talabani ile ilişkisi bunu çok açık bir şekilde gösteriyor.
ABD'nin kurmaya çalıştığı uydu devleti tanıma AKP'nin ABD ile yaptığı anlaşmanın olmazsa olmazıdır.
Ağa iyi Kâhya Kötü
Ordu cenahından yapılan açıklama ve beyanatlarda da Barzani'den memnuniyetsizlik vurgulanırken, Amerika ile olan ilişkilere değer atfedilmektedir. Sanki Barzani ABD'ye rağmen PKK'ya yardım ve yataklık ediyormuş gibi bir görüntü veriliyor.
Türk Halkına ABD'nin açık açık ne yapmak istediğini söyleyemeyenler, isteseler de bu ülkeye gereği gibi hizmet edemezler.
Amerikan gerçeğini gizleyerek Türkiye'ye hizmet edilemez. Çünkü Türkiye'ye tehdidin gerçek kaynağı Amerika'nın kendisidir. Ergenekon Paketi ve PKK Paketi aynı yerden postaya verilmektedir. PKK ile savaşan generaller ve aydınlar neden hapistedir?
Dağlıca saldırısından sonrada ABD'ye ve AB'ye yakın basın organlarının hep söylediği şudur; "siyasi çözüm". Peki, siyasi çözüm ne? PKK ile bir masaya oturmaktır. PKK'nın talebi ne? Önce kurumsal olarak kendisinin tanınması, bilahare bu kurumsallaşmadan yaralanarak ülkeyi bölmektir.
ABD, Barzani'yi kullanarak, Aktütün saldırıları gibi saldırıları destekleyecektir. Arkasından ABD'ye yakın ve dinci gazeteler, "bakın gördünüz mü bu işler ordu ile olmuyor" temasını işleyeceklerdir. Halkı ve orduyu yıldırma sistematiği sürüp gidecektir.
Ayakta kalan ve ABD'ye teslim olmayan tek müessese olan orduyu bu saldırılar ile yıldırmak. Ve kendi isteklerini başta uydu Barzani devleti olmak üzere bize kabul ettirmektir.
Siyasi iktidar buna dünden teşnedir.
PKK'nın ve Barzani'nin arkasındakileri gizlemek kimseye yakışmıyor.
Halkın tepkisi ortadadır.
Başaramayacaklar.
2008-10-06, bulentesinoglu@gmail.com

Hiç yorum yok: