15 Ekim 2008 Çarşamba

GLADYO'NUN SOLCULARI

<>[DipDalgasi:4094]<> Böcekleşen solcular arasındaki tartışma
16 Ekim 2008 Perşembe, 0:12
Kimden:
"Ali Serdar Bolat" Kime:


Ünlü romancı Kafka'nın kahramanı gibi, bazı solcular bir sabah "böcek" olarak uyandılar.
İşte böcekleşen solcuların aralarında yaptıkları tartışma:
+++++++++++++++++++++++++

Fehmi Koru bile dayanamadı, tartışmaya katıldı.
"Sosyalist sol" un durumundan dolayı üzüntülerini dile getirdi.
(Yeni Şafak, 22 Ağustos 2008)
+++++++++++++++++++++++++

Böcekleşen solcuların ÖDP içinde yuvalanan bir bölümü, gazeteleri Birgün'de "Yiyin birbirinizi" manşeti attı.
(Birgün, 24 mart 2008)
Yani Ergenekonla suçlanıp tutuklanan yurtseverler "derin devlet" imiş.
Kavga da derin devlet olan Ergenekon ile AKP arasında imiş.
Dolayısıyla, solcular tarafsız kalmalı, Ergenekon ile AKP'ye "Yiyin birbirinizi" demeli imişler.
++++++++++++++++++++++++++

Tartışmanın karşı tarafında ise, böcekleşen solcuların bir başka bölümü, "Taraf"tarlar var.
Reha Muhtar'ın "Nerede devrimcilik ve solculuk yaptığı pek de belli olmayan yumuşak solcular" diye tanımladığı bu "Taraf"tarlar, yani Taraf Gazetesi yazarları, Birgün Gazetesinin "Yiyin birbirinizi" manşetine ateş püskürdüler.
Birgün'ü "tarafsız davranmakla, Ergenekon darbecilerine yeterince karşı çıkmamakla" suçladılar.
Ergenekon davasında AKP'nin desteklenmesi gerektiğini, aksi halde "ulusalcılar"la aynı safa düşüleceğini, tarafsız kalınamayacağını söylediler.

Murat Belge, faşizme karşı AKP'nin yanında kahramanca yer alıyor, Taraf sayfalarından haykırıyor, Birgün'ü suçluyor:
"Benim müdahalem AKP'yi kayırmaya yöneliktir.
Bir faşist cinayet şebekesinin açığa çıkarılması ve çökertilmesi gündeme gelmiş, o toplumun 'solu' eli cebinde ıslık çalarak dolaşıyor ve 'bizi ilgilendirmez, birbirlerini yesinler' diyor"

Bunun üzerine Birgün Gazetesi hizaya geldi.
+++++++++++++++++++++++++++

ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, Fatih Altaylı'nın programında "Türkiye Vaka-yı Hayriye dönemini yaşıyor" dedi.
Yani, Sultan 2. Mahmut'un Yeniçeri Ocaklarını imha etmesi gibi, milli şahsiyetlerin Ergenekon bahanesiyle tutuklanmaları "hayırlı bir olay" idi.
ÖDP kurulurken "Sol Fethullahçılık yapacağız", "Kendini ifade edemeyen dini cemaatlerin partisi olacağız" demişti Uras, elhak oldu: Fethullahçı Gladyo'nun partisi.
+++++++++++++++++++++++++++

Ertuğrul Kürkçü, Taraf çevresinden gelen suçlamaları kabul etmiyor, diyor ki:
"Solun Ergenekon'la ilgili ortak hissiyatı 'oh oldu' dur... Hiç kimse 'ah yazık oldu' demiyor.
Bunların yargılanıp layık oldukları yere kaldırılması şart."
(Milliyet, 18 Ağustos 2008)
+++++++++++++++++++++++++++

Ahmet İnsel, ABD ve AB'nin eline tutuşturmuş olduğu körüğü körüklüyor:
"AKP'yi Ergenekon soruşturması konusunda daha derine, daha ileriye gitmesi için sıkıştırmak solun asli görevidir."
(Hürriyet, 20 Ağustos 2008)
+++++++++++++++++++++++++++

Üçüncü yolcular
Böcekler arasında orta yolcular da var.
EMEP bu tartışmada "üçüncü bir yolu yaratmak" gerektiği görüşünde.
+++++++++++++++++++++++++++

Gelinen nokta budur.
Sovyetlerin yıkılışından sonra İlhan Selçuk'un deyimiyle "şallak mallak" olan solcu aydın, hafızasını, aklını, vicdanını yitirmiştir.
Vatanından ve milletinden kopmuş, nitelik değiştirmiştir.
Kafka'nın roman kahramanı gibi, bir sabah "böcek" olarak uyanmışlardır.
Artık kontrgerillanın psikolojik savaş görevlisi, Ramazan Akyürek'in "haber elemanı" haline dönüşmüşlerdir.
++++++++++++++++++++++++++++

İP Basın Bürosu Başkanı Hikmet Çiçek'in "Gladyo'nun solcuları" yazısından derlenmiştir.
Aydınlık, 5 Ekim 2008

Hiç yorum yok: