21 Ekim 2008 Salı

R.T.E'YE MEKTUP

R.T.E’YE MEKTUP ORHAN SELEN

Bay Erdoğan !
Mektubun başlığına bakarak sizi küçümsediğimi sanmayın.
Bu yolda sizi gaza getirenlere de sakın inanmayın.
Size “sayın” demek isterdim ama Öcalan’a sayın diyenleri görünce aynı kelimeyle size hitap edersem bunu hakaret olarak algılayacağınızı düşündüm.
Ayrıca AB üyesi olma yolunda atılan adımlara bakıldığında “bay” hitabının batılı olduğu anlaşılır.
Bildiğiniz gibi onlar ve ABD’liler “Mr. President” derler.
Türkçe karşılığı “Bay Başkan” dır.
Aylar önceki bir yazımda danışmanlarınızın sizi yanlış yönlendirdiğini belirterek onları kovmanızı önermiştim.
Sizde her yazılan ve söylenenin tersini yapma saplantısı bulunduğundan kovmak bir yana , çevrenizdeki yeteneksizlere daha çok bağlandınız.
Onlar ki, hepsi iyi aile çocuklarıdır.
Halkımızın adını duyduğu zaman ayağa kalktığı okulları bitirmişlerdir.
Birkaç dil bilirler ve bu dillerde şakır şakır konuşur yazarlar.
İçlerinde ithalat, ihracatla uğraşarak köşe köşe olanlar vardır.
Aşı ithalatını elinde tuttuğu için Türkiye’de aşı üretimini engelleyenlerin bulunduğu söylenmektedir.
Amerika’yı bilirler, Avrupa avuçlarının içi gibidir.
Asya ve Afrika konusunda uzmandırlar.
Avustralya’da ava çıkarlar, kutuplarda kayak yaparlar.
Bu çok bilmişlerin bilmedikleri tek yer vardır.
T ü r k i y e……
İmam Hatip okulları ve bitirenler konusunda sizi yanıltılar.
Türban konusunda yanıltmanın da ötesine geçerek konuyu Anayasa’ya sokturma tuhaflığını sizin aracılığınızla gerçekleştirmek istediler.
Başta Üniversiteler ve Yargı olmak üzere ülkenin tüm kurumlarıyla kavga etmeniz için sizi kışkırttılar.
Bununla yetinmediler, ülkedeki tüm kurum ve kuruluşları “ele geçirmeniz” gerektiğine sizi inandırdılar.
İktidarınızı pekiştirmeniz ve yerinizi sağlamlaştırmanız için Orduyla da kavga edip kazanmanız gerektiğini işlediler.
Sebze, meyve ve hayvan üreticiliği konusunda size yanlış bilgiler ileterek bu sektörlerin çökmesini sağladılar.
Siz deniz görerek büyümüş birisiniz.
Türkiye’nin de üç yanı denizdir.
Sevgili danışmanlarınız size her konuda yanlış bilgiler aktarırken, “DENİZCİLİK BAKANLIĞI” kurmanız konusunda neden bir şeyler söylemediler dersiniz ?
Bu yazımı okuduktan sonra bir kaçını çağırıp sorabilir misiniz ?
Dış İşleri konusunda danışmanlarınız var mı ?
Elbette vardır.
Lütfen kendilerine sorar mısınız, gelecek 50 yıl içinde Rusya ve İran’ın bölgedeki etkinlikleri ne olacaktır ?
ABD – Avrupa Birliği- Rusya üçgeninde Türkiye’nin duruşu nasıl olmalıdır?
Danışmanlarınız sonunda sizi 70 milyon önünde oldukça zor bir duruma soktular.
Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirini Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın diye okuttular.
Kendilerine sorarsanız :
İkisinin de adı “FA” ile başlıyordu karıştırdık diyeceklerdir.
Şiiri damardan okudunuz. Sizi kutlarım.
Şiir okumakta başarılısınız ama aynı başarıyı danışman kovmakta gösteremiyorsunuz.
Lütfen bir deneyin, çok kolay olduğunu göreceksiniz.
Best regards Mr.Prime Minister.

Hiç yorum yok: