7 Ekim 2008 Salı

Şehitlerin "Büyük Dersi!"

06 Ekim 2008


Olmak ya da Olmamak
Mehmet Bedri Gültekin:

Şehitlerin “Büyük Dersi!”

3 Ekim 2008, Cuma günü Şemdinli ilçemizde bulunan Aktütün Jandarma Karakolu’na karşı gerçekleştirilen bölücü terör saldırısında 15 şehit verdik.
Acımız büyüktür. Ama gün ağıtlar yakma ve toprağa vereceğimiz canlarımızın ardından “kanları yerde kalmayacak” türünden belki bin sefer tekrarladığımız nutukları tekrarlama günü değildir.
Gün; milletçe 15 şehidimizin hayatlarını ortaya koyarak bize vermiş oldukları “Büyük Ders” üzerinde düşünme günüdür.

BİRİNCİ DERS
Askerlerimizi şehit eden hainler, Türkiye’nin “dostu” ve müttefiki” olduğunu söyleyenlerin hâkim oldukları topraklarda üslenmişlerdir.
Çok iyi tahkim edilmiş bir mevziye ağır silahlarla yapılan saldırı; bu topraklara hakim olan gücün, yani Amerika’nın bilgisi ve desteği dışında gerçekleşemez.
Irak’ı işgal etmiş olan Amerika yıllardan beridir, Türkiye’ye yönelik terörün ardındaki en büyük güçtür. Amacı Büyük Ortadoğu Projesi’yle ilan ettiği üzere, Türkiye’nin sınırlarını ve rejimini değiştirmektir.
Bu amaç için şimdilik hem bölücü terör, hem de “Haçlı İrtica” kullanılmaktadır.
Aktütün Karakolu’na ağır silahlarla gerçekleştirilen saldırı; ABD’nin Terör Örgütü ile ilgili olarak verdiğini iddia ettiği “anlık istihbarat”ın, ne anlama geldiğini de ortaya koydu.

İKİNCİ DERS
Bir yandan bölücü terör aracılığı ile güvenlik kuvvetlerimize yönelik silahlı saldırılar olurken, diğer yandan bütün ömürlerini vatan savunmasına adamış komutanlarımız ve yurtsever aydınlarımız “terör örgütü üyesi” oldukları suçlaması ile tutuklanmaktadırlar.
İşte üzerinde düşünmemiz gereken “ikinci ders” budur.
“Aktütün”e yapılan saldırıyı gerçekleştirenlerin arkasındaki “el” ile yurtsever aydınlarımızı ve komutanlarımızı “terörist” suçlaması ile tutuklatanların arkasındaki “el” aynıdır.
Amaç aynıdır. Bağımsız ve egemen bir ulus devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti’ni elde silah savunan askerler ve Atatürk’ün “tam bağımsızlık” ilkesine bağlı yurtseverler, emperyalist planların hayata geçirilmesinin önündeki engeller oldukları için hedef alınmaktadırlar.
“Arkadaki el”, “Büyük Müttefik” Amerika’dır.

ÜÇÜNCÜ DERS
Son günlerde Balıkesir Altınova’da yaşananlar Türkiye’nin ne kadar büyük tehlikenin eşiğinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Atlantik ittifakı içinde ve Avrupa kapısında “demokrasi” adı altında yapılan dayatmalar sonucunda milletçe yaşadığımız dağılma süreci, bizi bugün bir etnik çatışmanın eşiğine getirmiş bulunmaktadır.
Aktütün’e yapılan saldırı, Altınova’da uç veren etnik çatışma tehdidi ve emekli komutanlar ile İşçi Partisi yöneticileri ve diğer yurtsever aydınlara karşı gerçekleştirilen tertipler, aynı resmin parçalarıdır.
Bütün bu derslerin sonucu; Türkiye’nin teröre karşı kapsamlı bir programa ihtiyaç duyduğudur

TERÖRE ÇÖZÜM PROGRAMI
Türkiye’nin kapsamlı bir terörle mücadele programına ihtiyacı vardır. Bu programın belli başlı maddeleri şunlardır:
Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” anlayışıyla, etnik kökeni ne olursa olsun bütün yurttaşlarımızı Türk Milleti’nin bir parçası oldukları bilinciyle kucaklamak;
ABD güdümünden ve AB kapısından kurtulmak…
Emperyalizme ve bölücü teröre karşı halkı kazanmak ve seferber etmek…
Aciz devlete son, güçlü devlet! Teröre ve bölünmeye özgürlük yok. Emperyalizmin ve gericiliğin bölücülüğüne karşı demir yumruk!
Herkese İş, Köylüye Toprak, Çarşıya Bereket, Bölgeler Arası Denge, Vatana Bütünlük!
Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmak! Başta Irak halkı olmak üzere, Suriye, İran ve Azerbaycan ile ittifak ve birlik.
Ve en nihayet emperyalist saldırganlığa karşı büyük Avrasya İttifakı içinde yer almak.
Başlıklarını verdiğimiz bu program, emperyalizmin kışkırttığı bölücü terörü alt etmenin biricik yoludur.
Hayat Türkiye’yi, önünde sonunda bu programa getirecektir.

AKP İTİDARININ KENDİSİ BİR GÜVENLİK SORUNUDUR!
Bu programı AKP eliyle uygulamak bir yana, AKP iktidarının bizatihi kendisi Türkiye için bir güvenlik sorunu haline gelmiştir.
Türkiye ağır bir tehdit altındayken ve hemen her gün evlatlarını teröre kurban verirken AKP iktidarı;
Bir eli Washington’da, diğer eli Irak’taki kuklalarda; terörün ardındaki güçler ile işbirliği yapmaktadır.
İkinci olarak AKP iktidarı, Türkiye’nin yurtseverlerini ve Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan ve Atlantik ötesinden planlanan Ergenekon Tertibi’ni yürütmekle meşguldür.
Üçüncü olarak, ucu kendisine dayanan Deniz Feneri ve benzeri yolsuzlukların, soygunların soruşturulmasının önüne geçmek için çabalamaktadır.
Bütün bunlar olurken, AKP’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Amerika’da Fethullah Gülen’in iftar yemeğindedir.
Bu liste uzatılabilir. Bütün bu gerçekler Türkiye’nin AKP iktidarı ile teröre karşı mücadele edemeyeceğini ortaya koyuyor.
Evet, AKP Türkiye için artık bir güvenlik sorunudur. Onun için AKP’den kurtulmak, terörle mücadele programının en başında yer almak zorundadır.
Çünkü teröre karşı mücadele programını, ancak bir “Milli Hükümet” uygulayabilir.

mbgultekin@i.org.tr

Hiç yorum yok: