9 Ekim 2008 Perşembe

DİBE VURDUK MU?

9 Ekim 2008 Perşembe, 9:19
Kimden:
"© Özkan BOSTANCI" bostanciozkan@gmail.com
Kime:
"..::CTO::.. ..::CiHAN TÜRK OLSUN::.."
DİBE VURDUK MU ?

http://groups.google.com/group/cihan-turk-olsun/web/dibe-vurduk-mu?hl=tr

Suda çırpınan, boğulmak üzere olanın kurtuluşu dibe vurmaktan geçer derler. Ayakları zemine değsin ki, nerede olduğunu anlayıp can havliyle kurtuluşunu gerçekleştirsin.

Irak'ta yaşananların dibe vurmakla ilgisi olduğu kesin. Demokrasi zannettikleri "evangelist emperyalizm"in nasıl bir şey olduğunu anlamaya başladılar ve gerçek savaş başladı. Türkiye'de ise yıllardır yaşanan çırpınışların sonuna geliniyor sanırım. Bir anlamda "musibet" uyarması. (Bir musibet, bin nasihatten evlâdır..) Şimdi bir bakalım yakın geçmişte ve günümüzde neler olmuş, neleri yedirmişler, neleri hazmettirmişler:1) Dilinizi neredeyse yok etmişler, hem de devlet okulları eliyle! 2) Tüm ahlâk ve kültür değerlerinizi bozmuşlar; basın-yayın, politikacılar, iş adamları eliyle!... 3) İktisadınızı ele geçirmişler, uydu şirketler ve dahili ajanlarıyla! 4) Ülkenizde ne kadar zayıf halka varsa çekip çıkarmışlar; mozayik-çok kültürlülük-insan hakları safsatalarıyla! 5) İç politikanızı AB, Dış politikanızı ABD yönetir olmuş, sizin seçtikleriniz sayesinde! 6) Şehit kanıyla aldığınız toprakları üç-beş kuruş uğruna peşkeş çektirmişler, yasalar eliyle! 7) Milli Egemenlik mi dediniz? O da tartışmaya açıldı; Meclis, Anayasa Mahkemesi ve Genel Kurmay Başkanınız diliyle!.. Kanımca dibe vurduk!.. ABD Büyük Elçiliği ev sahipliği ve Fener Rum Patrikhanesi himayesinde gerçekleştirilen resepsiyona davet edilenlere "ekümenik" sıfatıyla davetiye gönderildi. Başbakanlık ise, devlet görevlilerine "davete gitmeyin" yazısı gönderdi. ABD Büyükelçiliği ise "isteyen gelir isteyen gelmez" cevabını verdi. Bu davet yapıldı ve AKP Milletvekili Cemal Kaya da katıldı. Her şeye kayıtsız-şartsız evet diyenler birden "ekümenik" kelimesine takıverdiler, neden? İstanbul'un ATATÜRK Kültür Merkezine Bizans bayrağı asılırken neredeydiniz? Patrik tarafından yıllardır "ekümenik" sıfatı resmi ve gayr-ı resmi her zeminde ilân edilirken neredeydiniz? AB sürüngenliği uğruna, şirin görünmek için her hakarete, her oldu-bittiye boyun eğeceksiniz, Milli Güvenlik Stratejinizi ve İç-dış tehdit politikalarınızı yeniden tanımlayacaksınız (Küreselleşme uğruna), ABD (Stratejik ortağınız) "ekümenik" dedi diye; "ayıp oluyor, abi" diyeceksiniz. GÜNAYDIN!... Bu "Stratejik Ortak" zaten Lozan'ı tanımadığı için "ekümenik" sıfatını kullanacaktır. Zaten verdiği cevapla tüm ülkenin başına çuval geçmiş oldu!.. Ya siz ne yaptınız; Kaymakamın muhatabı Papazı Devlet töreniyle karşılamadınız mı? Yasalar çıkarmadınız mı; daha çok mülk edinsin, eski mülklerine kavuşsun diye. Bu muydu, "hoşgörü-dinler arası diyalog" diye yutturulan acı zehir? Fitne-fesat yuvalarını tekrar açabilmek için formül arayanlar kim, sizce? Sen-Sinod Meclisine atama yapılırken delinen LOZAN'ı da mı okumadınız? Kendi ülkenizde Coniler Bakanlarınıza "TIRNAK VE AVUÇ KONTROLÜ" yaparken neredeydiniz? Ülkeyi bölme amacıyla otuz bin insanınızın ölümüne sebeb olanlara özel gemiler tahsis edip, onun uyduluğundan hüküm giyenleri affetmediniz mi? Hapisten salıverip, devlet kapısında ağırlamadınız mı? Geçiniz!... Evet, şimdiden sonra ayaklar yere basacak: Egemenlik kavramının ve Tehdit algılamasının tariflerini bir kenara bırakarak kim dost, kim düşman onun tanımlamasını yapacak Türk Milleti. Dibe vurduk!... Artık korkunun ecele faydası yok!.

Hiç yorum yok: