22 Ekim 2008 Çarşamba

Bu alçaklıkla mı devlet kuracaksınız siz?

Bu alçaklıkla mı devlet kuracaksınız siz?
Bölücü teröristler çatışmadan sonra telsizle konuşuyor: - Bir tanesi kayadan düşmüş; kalçasını kırmış.- Bu böyle gitmez; kafasına sıkın!Yaralı arkadaşlarını çatışma alanında bırakıp gidiyorlar.
* * * Bu alçaklıkla mı devlet kuracaksınız siz? Bu namertlikle mi Türkiye’den toprak koparıp devlet kuracaksınız? Devlet kurmak için ahlak gerekir; erdem gerekir; yiğitlik gerekir. Devlet kurmak fedakârlık ister. Yoldaşını bırakıp gitmekle devlet kurulmaz. Ne demiş şair:Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerinDeğişilir topu da bir sokak kaltağına.Sizin karakteriniz, tıynetiniz budur. Sizin seciyeniz budur. Namusunuz, şerefiniz bu kadardır. Biji Apo imiş? Yaşasın önder Apo imiş? Önder dediğiniz adamı da gördük. Türk güvenlik güçlerinin elinde süt dökmüş kedi gibi duruyordu; Türk devletine yalvarıyordu. Zaten Türk istihbaratının ajanı olarak işe başlamamış mıydı o? Ajandan önder mi olurmuş? Kendini emniyette ve güçlü hissettiği zaman kükremeye kalkışan, adamlarına acımadan kıyan, karargâhında harem kuran, güçlünün karşısında el ovuşturan zavallıdan önder mi olurmuş? Önderi Apo olandan başka ne beklenir? Sık kafasına! Sür çocukları öne; sür kadınları öne! Sonra da bunun adına gerillacılık de! Çocukların arkasına saklanmakla, kadınların eteğinin altına gizlenmekle devlet mi kurulurmuş? Bağımsızlık için, devlet kurmak için mert olmak gerekir. Devlet dediğin erde şan ister; namus ister, şeref ister. Korkaklıkla, alçaklıkla olsa olsa ABD’nin kanatları altında bir aşiret yönetimi kurabilirsiniz. Siz bu namertlikle, bu erdemsizlikle ancak ABD ve AB’nin gölgesi altına sığınabilir; ancak bazı ahmaklıklardan yararlanarak geçici mevziler kazanabilirsiniz. Karşınızda ahmak bulduğunuz sürece zelilane bir ömür sürmeye imkân bulacaksınız. Sizi, Türk’ün seviyesine çıkaran ahmaklar bulduğunuz sürece ümitlenebilirsiniz. Ayağınıza diplomatlar gönderenler bulunduğu sürece kalleş baskınlarınıza devam edebilirsiniz. Ziyafet sofranıza mırmır surat gönderenler bulundukça; dağdan indirmeler, genel aflar gündem konusu oldukça hayal kurmaya devam edebilirsiniz. Fakat şunu biliniz ki ahmaklıklar kalıcı olmaz. Hiçbir milletin sabrı da sonsuz değildir. Bıçağı en fazla kemiğe dayayabilirsiniz. Daha öteye gitmez. Bıçak da döner, hançer de. Hele yoldaşını yarı yolda bırakıp dönenler hiç böyle işlere kalkışmasınlar. Okyanus ötesine el açanlar sabrımızı zorlamasınlar. Başkalarının inayetinden medet umanlar Türk’ün gücünü denemeye yeltenmesinler. Haddini aşma behey namert;Türk’ün sillesi sert olur, sert!

Hiç yorum yok: